Beyin her tür noksanlıktan nefret eder ve bunlardan kurtulmak için bazen en saçma, en akıl almaz yanılgılara sığınır.
- S. Ramachandran
Hayatın içinde sürekli kesinlik arayan bizler için belirsizlikleri umursamamak nasıl mümkün olabilir ki? Birçoğumuzun doğasına ters böyle bir tavrın tamamen koas ve belirsizlik yaratacağını düşünürüz ve hepimiz öyle ya da böyle günlük hayatlarımızda sonuçlarını öngöremediğimiz durumlarla sık sık karşılaşırız. Peki nedir bu belirsizlik durumu ve nelere sebep olur?
Belirsizlik aslında insanı uyanık ve tetikte tutar. Çünkü belirsizliğin kendisi de ciddi bir stres kaynağıdır. Belirsizlik hissi yaşayan kişilerin beyin görüntüleme araştırmalarında, kaygı ve korku durumunda da aktive olan amygdala bölgesinde artan aktivite gözlemlenmiş. Bu da bize, pek de hoşlanmadığımız bu belirsizlik hissinin bizi tehlikelerden koruyan, evrimsel kökeni olan bir savunma mekanizması olduğunu da düşündürtüyor. Korku duygusunun varlığı yaşamda bizi hep korumaya yönelik olması gibi belirsizlikte ölçüsü dengelendiğinde pozitif algılanabilir.
Bugünlerde ise bireysel olarak yaşadığımız belirsizliklere küresel bir belirsizlik hâkim.Salgın hastalıklar, ülkelerinden göç eden insan toplulukları, iklim krizi ve ekonomik değişimler…Tüm bunlar ruhumuzda büyük bir belirsizlik yaratmakta ve bizi strese sokmakta. Ama eğer ilk paniğin yerini yeni rutinler ve alıştığımızın dışında yeni bir düzen alabilirse krizi fırsata çevirmiş oluruz. Belki de bunun için hep netlik kesinlik arayan davranışlarımızı yavaşlatarak “yavaşlamak” bir yol olabilir. Hayatın tüm o koşuşturmasını gönülsüz de olsa bir zorunluluk olarak yavaşlatmak zorunda olmak da yavaşlamak için güzel bir fırsat olabilir. İşte bu noktada belirsiz koşullar altında aldığımız kararlar ciddi önem taşıyor..
Peki, belirsizlik stres yaratıyor fakat aynı zamanda itici bir güç. Nasıl olacak da biz bu belirsizliği işe yarar biçimde kullanabileceğiz?
Bilişsel psikoloji, kaos kuramı ve sosyal psikoloji alanlarında yapılan çalışmalar insanın yaşadığı zorluklar oranında yaratıcılığının da arttığını ve sorunu çözmek için ihtiyacı olan aksiyonları başarılı bir şekilde ele aldığını göstermiş. Belirsizlikleri yönetebilmek ve daha iyi hissetmek için birkaç önerim olacak;
Serinkanlılığınızı koruyun
Algımızın, yargılarımızı gölgelemesine izin vermemek gerekir, baskı altındaki serinkanlı bir duruşa yönelebilir ve krizden doğacak fırsatları arayabiliriz.
Bakış açınızı değiştirin
Engellerin üstesinden gelinebilecek şeyler olduğu konusunda ısrarcı davranarak ilk değerlendirmelerinizi ve bu yargılardan doğan itirazları geri çevirmeyi tercih edebiliriz.
Hedeflerimize ulaşabilmek için bazen baskıcı düzenlemeler karşısında cesurca hareket etmemiz gereken zamanlar olur. İşe yarayan her şey geçerlidir.
Öngörülü davranın
Yaptığımız planlar çok nadiren gerçeklerle uyum sağlar. Fakat öngörülü girişimcilerin yaptığı gibi, zihnimizde ters gidebilecek şeylerin provasını önceden yaparak gafil avlanmaktan kaçınabiliriz.
Kaderinizi sevin
Göz yaşı dökmekle, öfke ve çaresizlikle beslenemeyiz. Her zaman tutku ve enerjiyle yolumuza devam edebiliriz.Kendinize acıyarak, hayıflanarak zamanı boşa harcamayın. Yaşam her zaman seçenekleri ile size imkanlar sunar bunların içinde iyi olanı seçebilmek için kaderimize küsmek değil değerimizin farkında olmak gerekir.
Belirsizlikleri kolayca atlatabilmek iyi gelir ama unutmayalım ki dünya her daim belirsizliklerin çokça olduğu belirli şeylerin kısa dönemli olduğu bir yer…
Sevgi ve sağlıkla kalın.