Unutulmamalıdır ki temelinde iyi niyet barındırmayan hiçbir seçim stratejisi, seçmen davranışlarında ileriye dönük kalıcı olmaz, olamaz. Kısa vadede hedefe ulaştıran bu strateji -ki bizde bu vade yirmi üç yıla dayandı-, uzun vadede er ya da geç kaybetmeye mahkumdur.
AKP 2002 yılında iktidara geldikten itibaren 15 defa genel ve yerel seçimlere girdi ve yine ne ilginçtir ki Türkiye’deki seçim hileleri mevcut iktidar ile yaşıttır.
Bu “yaşıt” seçim hilelerini hep birlikte hatırlayalım:
- AKP’nin tek başına iktidar olmasından sonra gelen ilk genel seçimlere pusula hileleri damgasını vurmuştu. Özellikle doğu ve güneydoğu bölgesindeki köylerde yaşayan okuma-yazma bilmeyen yurttaşların oylarının boşa gitmesinin hedeflendiği kararın dışında birçok yerde DTP’li adaylarla isimleri benzeyen çok sayıda kişi bağımsız aday olarak listeye eklennmişti. CHP ve MHP, sandık tutanaklarının AKP lehine değiştirildiğini ispat ederek seçimlerin yenilenmesini talep etmiş olmalarına rağmen, bu talebe olumlu bir cevap gelmemişti.
Not: Demokratik Toplum Partisi (DTP), 9 Kasım 2005 tarihinde kurulmuş ve 11 Aralık 2009 tarihinde Anayasa Mahkemesi kararı ile kapatılmış olan siyasi partidir.
- 2007 seçimlerinde özellikle İstanbul gibi kentlerde seçim hileleri artık ayyuka çıkmış, İstanbul’un birçok bölgesinde CHP ve bağımsız adaylara mühür basılan oy pusulaları çöplerden çıkmış, bazılarının yakıldığı, bazılarının ise çuvallar içerisinde çöpe atıldığı yurttaşların ihbarı üzerine ortaya çıkmıştı. Yakılmış oylar kayıt altına alınmış olsa bile AKP kendi lehine düzenlediği seçimleri hiçbir zaman iptal etmedi.
- 29 Mart 2009’da yapılan genel seçimlerde Darülaceze ile farklı bakım kuruluşlarından akli melekeleri yerinde olmadığı belli olan kişiler sedye ve tekerlekli sandalyelerle getirilmiş, görevliler tarafından oy kullandırılmış ve bu durum tutanaklarla tespit edilmişti. Tutanağı imzalamayan AKPli müşahitler, -Av. Handan Bakbak’ın ifadesine göre- Av. Handan Bakbak’ı dövmeye kalkmışlardı.
İmzalanmayan o tutanaklardan bazı diyaloglar:
–Adın ne amca?
–Bilmiyorum!
–Yaşın kaç?
–Beş!
–Kime oy vereceksin?
–Ampule…
- AKP’nin seçimlere dönük çalışmalarından biri de “parmak boyasının kaldırılması” oldu. Oy kullanan yurttaşların bir daha oy kullanmaması için yapılan parmak boyası uygulaması, 2009 seçimlerinden sonra kaldırıldı. Parmak boyasının kaldırılması sonrasında yapılan seçimlerde ise sadece “imza zorunluluğu” getirilmişti. Ancak AKP’liler bu kurala uymayıp iktidarın gücüyle defalarca oy kullanmıştı.
- AKP’nin 2012’de meclisten geçirdiği 6360 sayılı kanunla birlikte Türkiye genelindeki büyükşehir sayısı, 12’den 30’a çıkarıldı ve köyler mahalle statüsüne geçirildi. Bu şekilde normalde şehir belediyeleri için oy kullanamayan köylerin, büyükşehir belediye başkanını seçmesinin önü açılmış oldu. Ancak büyükşehir belediye başkanını seçen köylüler, belediye meclis üyeleri mevcut bir düzenleme bulunmadığı için oy kullanamıyordu. Böylelikle birçok seçim bölgesindeki oy dağılımı yeniden değiştirilmiş oldu. Düzenlenen kanun sonrasında şehir merkezlerinde az oy alan AKP’nin, kent merkezlerindeki yönetim için ilçeler ve mahallelerde oy kullanmaya başlaması ile oy oranları artmış oldu. Devam edecek