Özlemle geçen 85 yıl…
Biz O’nu göremedik ama O sadece bir nesil için doğmamıştı.
O, yüzyıllara, milletlerin tarihlerine hüküm sürmüştü.
Çünkü O öyle bir dehaydı ki…
Değil ülkemizde, dünya üzerinde çığır açmıştı.
O, 57 yıllık yaşamına ne çok şey sığdırmıştı…
O, 4 bin’e yakın kitap okumuş, 10’dan fazla kitap yazmıştı.
O, 11 savaşa katılmış, 24 madalya ve 7 nişan almıştı.
O, at binmiş, yüzmüş, koşmuş, dans etmişti.
O, Vals de yapmış, zeybek de oynamıştı.
O, hayvanı da, tabiatı da, insanı da sevmiş ama en önemlisi kadın ve çocukları baş tacı etmişti.
O, köylüsüne “milletin efendisi” demiş, çiftçisine ve toprağına sahip çıkmıştı.
O, tekke ve zaviyeleri kapatmış, tarikatları kaldırmıştı
O, saltanat ve halifeliği kaldırmış, Osmanlı’nın borçlarını ödemiş, laik Cumhuriyetimizi kurmuştu.
O, medeni kanunu çıkarmış, kadın haklarını tanımıştı.
O, eğitim ve öğretimde devir yapmış, soyadı kanununu da çıkarmıştı.
O, harf ve dil devrimini yapmış, ortak yazı dilini getirmişti
O, Büyük Nutuk’u yazmış, gençlere hitap etmişti.
O, yılmamış ve inanmış, 48 fabrika açmıştı.
O, ilime, bilime ve sanata değer vermiş, yüzyıllar sonrasını öngörmüştü.
O, savaşta ülkemizi kurtarmış, savaştan sonra ulusunu yeniden diriltmişti.
O, küçüğü ve büyüğü, yaşlısı ve genciyle herkesin umutlarını yeşertmiş, ölümsüz Mustafa Kemal’dir.
O, sonsuz aşkımız ATATÜRK’ümüzdür.