Yenilikçi eğitim modeliyle çevresel farkındalık sağlanacak
Uluslararası Kalkınma ve Çevre Derneği – IDEA Universal, Avrupa Birliği Interreg NEXT Karadeniz Havzası Programı’nın desteğiyle, ”Çevresel Sürdürülebilirlik için Çocukların E-STEM yoluyla yetiştirilmesi – EcosySTEM Projesi”ni hayata geçiriyor. STEM (Science, Technology, Engineering and Math) eğitim yaklaşımıyla yürütülecek projede bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik disiplinleri bütüncül bir şekilde ele alınacak.
Karadeniz Havzası’nda yer alan ülkeler arasında sınır ötesi iş birliğini teşvik eden ve Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Interreg NEXT Black Sea Basin Programı, doğrudan çevre eğitimi, sürdürülebilir kalkınma ve genç nesillerin çevresel farkındalığını artırmaya odaklanan bir program. Bu programın faydalanıcısı olan IDEA Universal, EcosySTEM Projesi ile Karadeniz Havzası’nda 8-11 ve 12-15 yaş aralığındaki çocuklar ve gençler arasında çevre bilincini artıracak yenilikçi eğitim modülleri geliştirmeyi ve eğitim merkezleri kurmayı hedefliyor. Böylece proje, genç nesli çevresel sürdürülebilirliğe aktif katkıda bulunan bireyler olarak güçlendirecek ve Karadeniz bölgesindeki çevre sorunlarının çözümüne olumlu katkılar sağlayacak.
Çevre sorunlarına yenilikçi çözümler
Bu proje sayesinde Türkiye, Yunanistan, Ukrayna ve Bulgaristan’dan çok değerli kurumlar bir araya geldi. Proje ortakları, uzmanlıkları doğrultusunda en iyi uygulamaları paylaşarak çevre sorunlarına yenilikçi çözümler geliştiriyor. Türkiye’den Uluslararası Kalkınma ve Çevre Derneği – IDEA Universal’in liderliğinde yürütülecek olan projeye Yunanistan’dan DUTH – Democritus University of Trace, Ukrayna’dan UABSC – Ukrainian Association of Business Support Center, Bulgaristan’dan IO-BAS – Institue of Oceanology, Bulgarian Academy of Sciences katkı sağlıyor. Çevre koruma için yapılan bu uluslararası iş birliği, materyal paylaşımını sağlayarak projenin etkisini ve erişimini artıracak. Böylece Karadeniz Havzası’ndaki ortak kirlilik sorunu ve çevre koruma konularında daha kapsamlı ve sürdürülebilir bir yaklaşım izlenebilecek.
E-STEM esaslı içerikler çevre koruma bilincini artıracak
EcosySTEM Projesi’nde bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik disiplinlerini bütüncül şekilde bir araya getiren STEM eğitim yaklaşımı esas alınacak. Çevre koruma konusunda hazırlanan kapsamlı içerik, STEM disiplinleriyle entegre edilecek ve ekosistemler, su, hava, toprak ve atık yönetimi modüllerini kapsayacak. Bu yenilikçi eğitim modeli sayesinde çocuklar, ekosistem, biyoçeşitlilik, kirlilik, küresel ısınma, kıtlık, erozyon, ormansızlaşma, yenilenebilir enerji, atık yönetimi, geri dönüşüm, kompostlama alanlarında bilgi ve beceri kapasitelerini geliştirecek.
Son teknoloji ekipmanlarla donatılmış dört merkez kurulacak
Bu hedefler doğrultusunda ilk olarak, çevre eğitimi ve STEM disiplinlerini geliştirmek için yenilikçi eğitim modülleri ve içerik materyalleri oluşturulacak. Bu kaynaklar, Karadeniz Havzası eğitmenleri, öğrenciler ve eğitim kurumları için erişilebilir olacak ve geniş bir faydalanıcı kitlesine ulaşacak. Bu, eğitmenlerin kaliteli ve ilgi çekici içerikler sunmalarını sağlarken çevre sorunlarına karşı daha derin bir anlayış kazandıracak ve sürdürülebilir uygulamaları teşvik edecek. Proje kapsamında ayrıca çevre eğitimi konusunda faaliyet gösterecek son teknoloji ekipmanlarla donatılmış dört merkez kurulacak. Tüm ortakların senkronize faaliyetler yürüteceği bu merkezlerde en az 300 öğrenci eğitim alabilecek. Projenin uygulama dönemi boyunca Karadeniz Havzası’nda farkındalık eylemleri ve eğitim araçlarıyla gençleri çevre sorunlarından haberdar etmeyi ve müdahalede bulunmayı amaçlayan etkinlikler hayata geçirilecek.
Çok yönlü proje çocukları çevre korumada güçlendirecek
EcosySTEM Projesi, Karadeniz Havzası’ndaki çocuklar, gençler, eğitmenler, aileler ve yerel topluluklar da dahil olmak üzere çeşitli paydaşlara fayda sağlayacak. Çocuklar ve gençler, çevresel sorunları daha iyi anlayacak ve çevresel sürdürülebilirliğe aktif katkıda bulunmak için gerekli beceri ve bilgiye sahip olacaklar. Eğitmenler, öğretim yeteneklerini geliştiren profesyonel kaynaklara erişim elde edebilecek. Aileler ve yerel topluluklar, artan çevre bilinci ve sürdürülebilir uygulamalardan fayda sağlayacak. 2026 yılında tamamlanması öngörülen proje sonrasında edinilen kaynaklardan, proje ortakları, sivil toplum kuruluşları, eğitmenler ve yerel halk yararlanabilecek. Bu sayede çevre koruma ve sürdürülebilirlik alanlarında çocukların güçlendirilmesini esas alan proje, sadece kendi zaman dilimiyle sınırlı kalmayıp gelecek nesiller üzerinde de güçlü bir etki bırakacak.