Zorlu PSM’nin sahne heyecanını paylaşan özel isimleri bir araya getirdiği YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar” Zorlu PSM YouTube kanalında yeni bölümleriyle devam ediyor.
“Sahne Tozu Yutanlar” bu hafta, başarılı müzisyen Kalben ile “Ben Çoktan Gidersiniz Sanmıştım” oyunuyla sahne performansı çok beğenilen Hakan Kurtaş’ı bir araya getiriyor.
Birbirinden farklı dijital içerikleriyle seyircilere farklı deneyimler sunan Zorlu PSM, “Sahne Tozu Yutanlar” programında, deneyimli isimlerin samimi sohbetleriyle sahnede olmanın ruhunu izleyicilerle paylaşıyor.
Sahne heyecanını paylaşan sanatçıların hem birbirlerine merak ettiklerini sordukları hem de sahnenin kendileri için anlamını paylaştıkları Zorlu PSM’nin YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”da bu hafta; başarılı müzisyen Kalben ile “Ben Çoktan Gidersiniz Sanmıştım” oyunuyla oldukça beğeni toplayan Hakan Kurtaş’ın keyifli sohbetleri yer alıyor.
Kalben: “Dinleyicilerle kurduğumuz ortak hisler çok kıymetli”
Kalben’e “Senin konserlerini çok farklı yerlerde de izledim ve yaranı açtığın zaman yani daha dramatik kısmında da karşı tarafın seninle aynı duygulara veya tepkilere kapıldığını gördüğünde nasıl hissediyorsun?” sorusunu soran Hakan Kurtaş’a, “Senin ve seninle birlikte üreten insanların mutfakta var ettikleri şeyi sahnede görmek için gelmişler. Orada, yani dinleyici ve izleyici tarafında, bambaşka bir emek var. Toplu taşıma araçlarına binmeler, taksilere binmeler, belki çocuğunu bakıcıya bırakmalar, belki ilk defa sevgilisini alıp gelmeler, belki birinden ayrılıp kırık bir kalple gelmeler… belki de ‘hadi, hep beraber toplanıp Hakan’ı izlemeye ya da Kalben’i dinlemeye gidelim’ diyorlar. Ve bu ilişki bana çok romantik geliyor. Çünkü bugünlerde her şey sanki mikrodalgaya atılıp hızlıca pişirilmiş gibi yaşanıyor. Ama bize, yemek yapmaya, yemeğimizin kokusunu almaya ve bizimle birlikte emek yemeye geliyorlarmış gibi oluyor ve ben buna bayılıyorum.” yanıtını verdi.
Hakan Kurtaş “Bazen kısacık bir cümle hayatını değiştirir”
Hakan Kurtaş’a “Genel olarak sanat ortamındaki rekabet ortamını nasıl değerlendiriyorsun?‘’ sorusuna “Bana göre, bir şeyi beğendiğimizi ya da severek takip ettiğimizi belli etmek için artık iki yol kullanıyoruz ve genelde hep iki uç nokta oluyor. Şu konuşulmuyor mesela; bir tiyatro oyunu izledikten, bir dizi serisi veya bir film izlendikten sonra, neden kendimizi o işe yakın bulduğumuz veya neden o hikayenin içine düştüğümüz anlatılmıyor. Bunun yerine, ‘Beğendim’ ya da ‘Beğenmedim’ gibi yorumlar yapılıyor. Bunun da uçlara gittiği durumlar var; yani fanatizm boyutunda beğenmek ya da nefret etmek boyutunda beğenmemek şeklinde. Performanslar ve projeler her zaman böyle olmayabilir; bazen kısacık bir cümle hayatını değiştirir, bazen de sekiz bölüm bir şey izlersin, aklında hiçbir cümle kalmaz ama sana bambaşka bir his bırakır. Ben bunlara böyle bakılması gerektiğini düşünüyorum.” yanıtını verdi.