“Eşit ebeveynliğin desteklenmesinde özel sektörün de çok önemli etkisi var”
AÇEV, babaların çocuk bakımında aktif rol almalarını teşvik etmek ve toplumda eşit ebeveynlik anlayışını güçlendirmek için başlattığı kampanyayı tanıtmak üzere, iş dünyasından yöneticilerle, “Özel Sektörle İş Birliğinde İlgili Babalığın Desteklenmesi” çalıştayı düzenledi. AÇEV Kurumsal İş Birlikleri ve Savunu Direktörü Hasan Deniz, “Özel sektörün toplumla kurduğu doğrudan etkileşimlerin, eşit ebeveynliğin desteklenmesinde çok önemli rolü ve etkisi var” dedi.
Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), tam 30 yıldır her çocuğun mutlu, güvende, sağlıklı ve öğreniyor olması için çocuklar, anne babaları ve genç kadınlara yönelik bilimsel programlar geliştirip uyguluyor. “İlgili babalık” kavramının yerleşmesi için 1996’dan beri Baba Destek Programı’nı uygulamaya devam ediyor. AÇEV, bu alanda lider uluslararası sivil toplum kuruluşu Equimundo ile iş birliğinde, “Ebeveynlikte de Eşitiz” adlı yeni bir kampanya başlattı. Babaların çocukların eğitim, bakım ve gelişiminde eşit sorumluluk üstlenmesi ve çocuklarıyla karşılıklı ve yakın bir ilişki kurmasını teşvik etmek ve yaygınlaştırmak amacıyla başlatılan kampanya doğrultusunda, özel sektör yöneticileriyle bir çalıştay düzenlendi. “Özel Sektörle İş Birliğinde İlgili Babalığın Desteklenmesi” başlıklı çalıştayda, Mustela Türkiye, Vodafone Türkiye, CISCO ve Fiba Grubu’nun üst düzey yöneticileri panel konuşmacısı olarak yer aldı, atölye çalışmalarıyla devam eden etkinliğe Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin insan kaynakları ve kurumsal iletişim uzmanları katıldı. Çalıştayda, iş dünyasının babalık ve erkeklik algısına etkileri ile özel sektörün eşit ebeveynlik anlayışını yaygınlaştırmadaki rolü ele alındı, kurumsal çözümler üzerine fikir alışverişinde bulunuldu.
‘Değişim için özel sektör çok önemli’
AÇEV Kurumsal İş Birlikleri ve Savunu Direktörü Hasan Deniz, 25 Ekim’de düzenlenen çalıştayın açılışını yaptı. İlgili babalığın, “çocuklarının fiziksel bakımında sorumluluk üstlendiği, gelişimini desteklediği, çocuklarıyla karşılıklı ve yakın bir ilişki geliştirdiği, şiddetin hiçbir türünü sergilemediği” babalık tutumu olarak tanımlandığını vurguladı. AÇEV’in 1996 yılından beri uyguladığı Baba Destek Programı’yla 100 binden fazla babaya ulaştığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Babalığın yalnızca babaların bireysel değişimiyle dönüştürülemeyeceğini hepimiz biliyoruz. Babalık olgusu; siyaset, çalışma hayatı, istihdam gibi çok çeşitli faktörlerden etkileniyor. Özel sektörün, babalık izni, işyerinde kreş, çalışanlara sunulan eğitimler gibi düzenlemeler ve ürün, reklam, kampanya gibi araçlar vesilesiyle toplumla kurduğu doğrudan etkileşimlerin, babalığın dönüştürülmesinde çok önemli rolü ve etkisi var. Özellikle de çocuklara ve çocuk bakımına yönelik ürünler ve hizmetlerin tanıtımında, reklamlarında, ürünlerin içinden çıkan talimat ve açıklamalarda anneler kadar babalara da yönelmek ve çocuk bakımında sorumlulukları olduğunu vurgulamak çok önemli.”
Erkekler ne diyor?
Babalık ve toplumsal cinsiyet konularında dünya çapında önemli çalışmalara imza atan Equimundo’nun kurucu başkanı ve CEO’su Dr. Gary Barker, çalıştaya çevrimiçi bağlandı. “Toplumsal Cinsiyet Dengesinin Sağlandığı Bir Dünyada Erkeklerin Payı” başlıklı bir konuşma yapan Barker, düşünülenin aksine, babaların da çocuk bakımını üstlenmek istediklerini, çocuk bakımına katılan erkeklerin kendilerini daha mutlu hissettiklerini ve çocuklarıyla daha iyi ilişkiler geliştirebildiklerini vurguladı. Ayrıca çocuk bakımına katılan erkeklerin sağlık durumlarında iyileşmeler olduğunu gösteren çalışmaların da olduğuna dikkat çeken Barker, Equimundo olarak iki yılda bir yaptıkları araştırmadan söz etti. Barker, “Babaların çocuk bakımına katılımı araştırmasında, erkeklerin de tıpkı kadınlar gibi çocuklarıyla ilgilenmek için ücretli izin alma imkânı, çocuk bakım yardımı, sosyoekonomik düzeyi düşük ailelere destek gibi düzenlemeleri talep ettiklerini gördük. Dolayısıyla aslında erkekleri bu değişimler için ikna etmemiz gerekmiyor, erkekler zaten bu değişimlerin kendileri için de faydalı olacağını biliyor. Asıl olarak onları bu değişimleri yüksek sesle talep etmeye ikna etme ihtiyacımız var. Öte yandan, kadınların; hamilelik, doğum ve emzirme sırasında yaşadıkları hormonal ve kimyasal değişimlerle anneliğe hazırlanmasına benzer şekilde, yeni doğmuş bebekleriyle yakın ilişki ve iletişim kuran erkeklerin de beyinlerinde ve bedenlerinde bazı değişimler yaşanıyor. Özel sektöre bu dönüşüm çağında düşen görev, işyerlerinde cinsiyet eşitliği ve çocuk bakımına dair düzenlemeler yaparken erkekleri dinlemek, onlara kendi ihtiyaçlarını anlatabilecekleri alanlar açmak. Bu sayede erkekler bu süreçlere istekli bir şekilde katılabilir ve bu düzenlemeleri benimseyebilir. Babalık izni almak için erkekleri teşvik etmek kadar bu izin sırasında yapacaklarına dair onları hazırlamak da çok önemli. Bu noktada da özellikle de erkek yöneticiler rol model olabilir; doğum izni alarak ya da çocuğunu okuldan almak için erken çıkma iznini kullanarak… Erkeklerin büyük bir kısmı da yöneticilerinden çekindikleri için bu izinleri kullanamıyor.”
Panel ve atölye çalışması yapıldı
Açılış konuşmalarının ardından, “İlgili Babalık ve Bakımın Paylaşılması: Bizi Cesaretlendiren Deneyimler” başlıklı bir panel düzenlendi. Laboratoires Expanscience Türkiye Genel Müdürü & Afrika, Orta Doğu ve Asya Pasifik Bölge Yöneticisi Fikret Baltaoğlu, CISCO Türkiye, Romanya ve BDT Bölgesi Genel Müdürü Didem Duru, FİBA Grubu Kurumsal İletişim Direktörü Aylin Kurt Ganiç ve Vodafone Türkiye Teknoloji, İK İş Ortaklığı & Organizasyonel Verimlilik Direktörü Hicran Bakalcı, şirketlerinde cinsiyet eşitliği alanında yaptıkları çalışmaları anlattı. Çalıştay, klinik psikolog Serkan Kahyaoğlu’nun yönettiği “İlgili Babalığın Desteklenmesinde Özel Sektörün Rolü: Neler Yaptık ve Daha Neler Yapabiliriz?” adlı atölye çalışmasıyla sona erdi. Katılımcılar yuvarlak masa etrafında bir araya gelerek, fikir alışverişinde bulundular, ardından önerilerini kısa sunumlar halinde paylaştılar.