Piyasaların durumu falan kalmadı, herkes artık akışına bırakmış ve kendini koruma altına almış durumda.
Öyle saçma rakamlar oluştu ki her gün şaşkınlığımız artıyor.
Bir kilo kuru pastanın 1000 TL olduğu, Bir düdüklü tencere setinin 17 Bin TL olduğu ülkemde hangi rakam doğrudur bilemiyoruz.
17 bin TL’ye düdüklü tencere mi olur ya? Bir asgari ücret ile bir düdüklü tencerenin eşit olduğu ülkede yara derinleşir, fakirlik yokluk derinleşir.
Sen tenceresin sadece, en fazla ne yapabilirisin?
Rakamlar çok saçmaladı. Kontrol mekanizması yok, denetleme yok, adalet yok, herkes yokluk bilinciyle biraz daha fazla kazanma hırsına kapıldı tepe takla gidiyoruz.
GAYRİMENKUL piyasasında da durum aynı, yabancıların zenginleri vatandaşlıklarını ve pasaportlarını alıp Avrupa’ya geçti, fakiri iti biti bize kaldı.
Bu nedenle konut alan paralı yabancılar çekilince ev sahipleri bu duruma uyumlanamadı. Hala evini yüksek fiyata alacak yabancı gelir diye piyasanın üstünde bir rakamla evlerini satmak için bekliyor.
Müşterilerimize anlatıyoruz, ya aylarca istediğiniz rakama beklersiniz ve hem zaman hem de para kaybederseniz.
Ya da, vatandaşın alabileceği bir rakama satarız, bankada mevduatta birkaç ayda satmak istediğiniz rakama ulaşırsınız.
Bir örnekle anlatayım; 10 milyon TL ilanda olan bir daire 9 ay satılamazsa rakamı düşürmek gerekir ve 8.5 milyondan ilana girildiğinde fiyatı emsallerinden düşük deyip hemen alıcısı çıkar ve satılır.
Şu an banka aylık mevduat faizleri, %50-53 arasında, 8.5 milyon TL’yi internetten aylık mevduat ne getirir diye hesaplattığımda 302 bin-343 bin TL arasında para kazandırır.
343 bin TL aylık getiri 9 ay bankada durduğunda 3 milyon 87 bin TL kazandırır. 8.5 milyon anaparanız ile topladığınızda 11 milyon 587 bin TL paranız olur.
Veya hala 10 milyona daire satmak için aylarca beklersiniz.
Aynı şekilde arsasını fabrikasını, otelini veya diğer gayrimenkullerini yüksek fiyattan satmak için yıllarca bekleyenler de paradan para kaybetti bu süreçte.
Piyasada rakamlar her yıl, yüze ya da bine katlamaz. Bu döngü 10 yılda bir tekrarlanır. Pandemi sonrası yaşanan aşırı yükseliş, artık yatay seyre geçmiştir.
Malım ucuza gitmesin diye bekleyenlerin kaybettiği bir dönemdeyiz.
Amerika, yatırımcılarına Türk bankalarında hesap açmalarını ve paralarını Türk lirasına çevirmelerini önerirken bizim halkımız hala yüksek rakama satabileceklerinin hayaliyle hem para hem de zaman kaybetmektedir.
Küçük bir dip not; faiz haram diye bağıra bağıra gelenlerin döneminde tüm dünya yatırımcıları yüksek faiz var diye ülkemize geliyor.
Nasıl büyük bir çelişki, şimdi faiz haram diyenlere mi inanalım, yoksa faizi bu kadar yükseltip zengine para kazandıranlara mı inanalım?
Halkın sırtına vergiler bindirilirken, zenginlerin paralarının faizleri fazla fazla ödeniyor.
Zenginden alıp fakire vermek gerekirken, fakirden vergi adı altında alıp zengine faiz adı altında vermek nasıl açıklanabilir ki?
Nasıl yazık ettiler şu canım güzel vatanıma…
Şu aralar öfkeden gözlerim yaşarıyor, dilim tutuluyor. Kalbim bu kadar hainliği ve vurdumduymazlığı kaldırmıyor.
ALLAH TÜRK DEVLETİNİN YAR VE YARDIMCISI OLSUN!