Baba, sohbet ehli güzel kişi,
Alimi olmayan bir bilim,
Yokluğu varlığıyla taçlandıran
Ötesi olmaz dediğim
Neticesinde kendisini aradığım
Değeri paha biçilmez
Varlığı bin şüküre kaynak
Gel zaman git zaman hikayelerinin
Pamuk prensesin dayanağı
Prensin güç kaynağı
İnsanoğlunun bekası
Baba ateşi buz eden
Çok olmasa da tek kelimesiyle yürekleri eriten
Yaşam kaynağı
İki kelime derin hikâye,
Nasılsın kızım ???
Anlatmaya yeterken kendimi
Nasıl olduğunu bilemediğim
Gün geçtikçe devleşen
Maneviyatı damarda yeşeren
Yaşam kaynağı baba
Neylesin insanoğlu
Babasının iki kelimesine hasret ise;
Yok, sansa da kendinde baba sevgisi
Yokluğu ile sınanır kimisi
Tabiat kendi devinimi içinde
Deveran olmakta gün geceye bir biçimde
Öyle fark edilmez öyle derin ki bu bilmece
İnkar edilse de
Yokluğunu bilenlerde bile, Üflenmiştir ruhuna bir biçimde
babadan gelen bir şeyler
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın oğluna şiiri “beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın”
Bir adam düştü o gün Galata Kulesi’nden
Kendini bir anda bıraktı boşluğa
Ömrünün baharında, bütün umutlarıyla birlikte paramparça oldu
Bu adam benim oğlumdu.”
Melankoli, dram ve bunalımdan beslenen şairin
Oğluna geçen ölüm düşüncesi
Babaya, ispat olmuş bir cesaretin
İntihar şiirini yazdırmıştır.