İTB ve BORSAV’dan “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” Panelleri Serisi
Geçtiğimiz kasım ayında, Birleşmiş Milletler’in (BM) 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, sivil toplum örgütlerine ve kamu kurumlarına, kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesi ve konuya ilişkin politikalar ile alınan tedbirlerin kamuoyuyla paylaşılması çağrısı yapılmıştı.
Bu çağrıya kulak veren İzmir Ticaret Borsası Eğitim, Kültür ve Sosyal Entegrasyon Vakfı (BORSAV) tarafından, İzmir Ticaret Borsası (İTB) desteğiyle, 24-25 Ocak tarihlerinde Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Panelleri düzenlendi.
24 Ocak tarihinde gerçekleştirilen ilk panel, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban ile İTB ve BORSAV Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli’nin açılış konuşmasıyla başladı. Dört oturumdan oluşan panele katılan İzmir’deki kamu kurumlarının, üniversitelerin ve medya kuruluşlarının temsilcileri, konuya ilişkin kurumsal stratejilerini ve yasal çerçeveler kapsamında yapılanları kamuoyu ile paylaştı.
Panel açılışında konuşan İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, “Şiddetin toplumdaki belli kesimlere karşı olması şiddetin içeriğini ağırlaştırıyor, insanın onurunu zedeliyor. Kadına, çocuğa yönelik şiddet, insanın insan olmaktan kaynaklanan değerlerini zedeliyor. Toplumlar, özellikle son dönemlerde öyle ciddi değişimler geçirmeye başladı ki daha önce kalıplaşmış ve sıradan görülen şeylerin ne kadar insan onuruna yakışmadığını görüyoruz. Bunlardan bir tanesi de kadına şiddet konusu. Bundan 50 yıl önce, bugün şiddet diye değerlendirdiğimiz konuları çoğu neredeyse iltifat meselesi olarak kabul edilirdi. Bu durum toplumun tüm kesimleri tarafından kabul edilen bir gerçekti. Toplumda yaşanan değişimlerle birlikte artık şiddet kavramı sorgulanmaya başlandı. Toplumsal cinsiyet kavramı da tüm kesimler tarafından daha iyi anlaşılır hale geldi.” dedi.
Dr. Elban, konuşmasında, “Şiddet sıfırlanıncaya, ayrımcılık konusu tamamen gündemden çıkana kadar bu konuda mücadele etmek hepimizin görevi. Bu mücadeleye devam ederken mekanizmalarda hata varsa gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu durağan bir süreç değil. Dünya baş döndürücü bir hızla değişirken şiddet kavramı tanımları da değişiyor. Yeni dönemde, yeni bir anlayışla yeni şiddet kavramlarını değerlendirmemiz gerekiyor. Toplumsal cinsiyet algımızın güncel olarak yenilenmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise kadına yönelik şiddet sorununun temel bir insanlık sorunu olduğunu ve dünyanın tamamında yaygın şekilde yaşandığını belirtti. Kestelli, “OECD 2022 yılı verilerine göre dünyada her üç kadından biri, Türkiye’de ise her 10 kadından dördü, hayatında en az bir kez mutlaka bir şiddet türüne maruz kalıyor. Ne yazık ki şiddet sosyal statü farkı tanımadan toplumunun tüm kesimlerinde çok yaygın. Gelir getiren ücretli bir işe sahip kadınların yüzde 37’si, ücretli bir işte çalışmayan kadınların ise yüzde 35’i yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddet görüyor. Aile içi şiddet başlı başına bir insan hakkı ihlali ve sonuç olarak dönüp dolaşıp bütün insanlığın refahını etkileyen bir sorun. Bu konu sadece fiziksel şiddetle de sınırlı değil. Duygusal, cinsel, ekonomik, dijital, flört şiddeti, ısrarlı takip, sosyal şiddet olarak birbirinden farklı biçimleriyle de yaygın olarak karşılaşıyoruz” dedi.
Kestelli, ülkemizde yaşanan kadına yönelik şiddet konusundaki verilere de değinerek, “2024 yılının ilk 15 gününde, Türkiye’de 15 kadın cinayeti işlendi. 11 kadın da şüpheli şekilde ölü bulundu. Gerçekten çok acı bir tablo. Tüm bunlar kadına yönelik şiddetle etkin mücadele için eş güdümlü ve çok boyutlu çalışmalar yapılmasının önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Kadın ölümlerinin ve kadına karşı şiddetin engellenmesi için yasal uygulamalar ve önleyici politikaların güçlendirilmesi ve bu yönde iş birliklerinin artırılması gerekiyor” diye konuştu.
Kestelli, çalışma hayatında kadın sayısının artırılması gerektiğinin altını çizerek, “Ülkenin nüfusunun yarısı kadınlardan oluşuyor ve eşitlik sadece bununla sınırlı kalıyorsa eşitlikten söz edemeyiz. Kadının, yaşanan tüm cinsiyetçi sorunlar bir yana, ekonomiye katılımda bulunduğu dezavantajlı durum, ülkenin potansiyel büyümesinin önündeki en önemli yapısal engellerin başında geliyor. Bu konuda farkındalık oluşturabilmek için Borsa olarak ülkemizin en çok çalışan kurumlarından biriyiz. Üyesi ve temsilcisi olduğumuz tüm kurumlarda ve kendi şirketlerimizde kadın çalışanların kendilerini gösterebilmeleri için fırsat eşitliği ikliminin ortaya çıkması ve bunun sürdürülebilir olması için özel bir çaba gösteriyoruz. Kadınlarımızı hayatın içine, hak ettikleri ölçüde sokmak zorundayız. Çünkü demokratik, adil ve kalkınmış bir toplumu inşa etmenin tek yolu bu. Bu da tamamen bir zihniyet değişimiyle mümkün olabilir. Bunu, kız çocuklarını bilimsel ve teknolojik altyapıyla donatarak yapabiliriz” dedi.
Kadına yönelik şiddeti reddeden ve cinsiyet eşitliğini destekleyen güçlü yasalara ve bu yasaların doğru anlaşılması ve uygulanmasına ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Kestelli, “Kadına şiddet sorunu ile mücadeleyi, kamu-sivil fark etmeksizin tüm aktörlerin desteği ile kurumsal hale getirmemiz hayati önem arz ediyor. Bu nedenle temsil ettiğim kurumlarda kadına dönük onarıcı projelerin içinde olmaktan son derece mutluyum. Kadının nitelik bakımından güçlü olması aileyi de toplumu da daha yukarılara taşıyacaktır. Toplumsal sorunlara ve çözüm yollarına odaklanacak olan BORSAV Panellerinin, Kadına Yönelik Şiddet konusuyla başlamasını çok değerli buluyorum” diye konuştu.
İki gün boyunca süren etkinlik kapsamında “Yasal Çerçeve, Medya, Eğitim ve İstihdam” temalarında kadına yönelik şiddetle mücadelenin tartışıldığı dört panelin her biri İzmir’deki üniversitelerin Kadın Araştırmaları Merkezlerinden akademisyenlerin moderatörlüğünde gerçekleşti.
Etkinlik kapsamında ayrıca, konuşmacıların aktardığı bilgiler ve değerlendirmelerinin özetlendiği Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Panelleri kitabı hazırlanması hedefleniyor. Kitapta yer alacak veriler, panelleri takip eden Kamu Denetçiliği Kurumu yetkilileri ile de paylaşılacak.