Son yıllarda kumar bağımlılığı, ülkemizde ve dünya genelinde büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Kumar oyunlarına yönelik artan ilgi, bireyler ve toplumlar üzerinde olumsuz etkilere yol açmaya devam ediyor. Kumarın sosyal ve ekonomik sonuçları göz önüne alındığında, bu sorunun ele alınması kaçınılmaz hale geldi.
Kumar Bağımlılığı ile ilgili daha önce birçok makale ve kitap yayınlayan Bağımlılık Danışmanı, Uzman Psikolog Kinyas Tekin, kumar bağımlılığını önlemek için yapılması gereken toplumsal Düzenlemeleri aktardı.
Kumar bağımlılığının, sadece bireysel bir sorun olmanın ötesinde, toplumsal bir sorun olduğunu da belirten Uzman Psikolog Kinyas Tekin, bu sorunun üstesinden gelmek için bir arada çalışmanın önemli olduğunu ve kumarın yarattığı zararları azaltmak ve gelecek nesilleri korumak için etkili adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.
Kumarın bağımlılık aşamasına geldiğinde kronik, ilerleyen ve tekrarlayabilen bir hastalığa dönüştüğünü belirten Tekin, kumar/bahis oyunlarının tüm türlerine yönelik ulusal düzeyde denetim ve yönetim sağlanması gerektiğini söylüyor. Kumar ve Bahis Bağımlılığı kitabında da bu konu üzerinde duran Uzman Psikolog Kinyas Tekin, Kumar Bağımlılığını Önlemek İçin Yapılması Gereken Toplumsal Düzenlemeleri için bazı önerileri sıralıyor:
- Kumar/bahis platformlarına yönelik yasal düzenlemeler yapılmalıdır
- Kumar bağımlılığı olan kişiler yasal olarak korunmalıdır
- Tedavi seçenekleri çoğaltılmalıdır
- Kumar bağımlılığı alanında uzmanlaşmış profesyoneller yetiştirilmelidir
- Medikal tedavide kullanılan ilaçlar erişilebilir olmalı ve sigorta kapsamına alınmalıdır
- Kumar ve bahis reklamları bu kadar yaygın olmamalıdır
- Kumar ve bahis konusunda kamu spotları yaygınlaştırılmalıdır
- Kumar bağımlılarının haklarını koruyan dernek vevakıflar kurulmalıdır
- Kendine yardım grupları yaygınlaştırılmalıdır
- Bahis ve kumar platformları denetim altına alınmalıdır
- Yasa dışı bahis ve kumar sitelerinin ülkemizde hizmet vermelerine izin verilmemelidir.
- Kumar bağımlılığı teşhisi konulan kişilerin bankalardan kredi çekmeleri ve taşınmazların satılması konusunda korunmalarına yönelik “vesayet” ve “kısıtlama” gibi yasal düzenlemeler yapılmalıdır.