İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Lev Tolstoy’un yazdığı, Eva Mahkovic’in uyarladığı, Aslı Önal’ın çevirdiği, Aleksandar Popovski’nın yönettiği Savaş ve Barış’ı seyirciyle buluşturuyor. Oyun, 4 Ekim 2023 Çarşamba günü 20.30’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde ilk gösterimini yapıyor.
Savaş ve Barış; bir aile destanı, tarih yazını ve felsefi bir eser olmanın yanı sıra; ihtiras ve değişimin, Avrupa ve savaşın, zenginliğin ve yoksulluğun, masumiyet ve yozlaşmanın bir arada olduğu bir yapıttır.
Dramaturgisini Başak Erzi’nin, müziğini Kiril Djaikovski’nin, dekor tasarımını Sven Jonke ve Vanja Magić’in, kostüm tasarımını Canan Göknil’in, ışık tasarımını Osman Aktan’ın, efekt tasarımını Erhan Aşar’ın yaptığı, fotoğraflarını Nesrin Kadıoğlu’nun çektiği oyunda;
Ayşegül İşsever, Berfin Berber, Can Başak, Defne Gürmen Yüksel, Deran Özgen, Dilara Demirdüzen, Doğan Altınel, Ersin Bağcıoğlu, İlker Sami Kılıç, İpek Uğuz, Levent Üzümcü, Melisa Demirhan, Mesut Çırak, Murat Bavli, Mutlu Güney, Nevzat Sinan Taştan, Ogeday Erkut, Osman Kaba, Salih Şimşek, Sefa Turan, Taha Karakaş, Yağmur Topçu rol alıyor.
Oyunun yönetmeni Aleksandar Popovski, Savaş ve Barış’ın ortaya çıkış serüvenini şöyle anlatıyor:
“Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever’den İstanbul Şehir Tiyatroları’yla yeniden işbirliği yapma çağrısı aldığımda fazla düşünmeme gerek kalmadı. Bu tiyatroyla çok güzel anılarım ve işbirliklerim var. Oyuncularını ve onlarla çalışmayı seviyorum. Savaş ve Barış’ı yapma fikri bana çok cesurca geldi ve hemen kabul ettim. Tiyatroda genç seyirciye klasikleri modern bir şekilde tanıtma fikri benim için çok büyük önem taşıyor.
En heyecan verici anlardan biri de kitaptaki genç karakterler için yapılan seçmelerdi. Türkiye’nin dört bir yanından 370 oyuncu izledim, harika gençler. Sonucunda, tüm süreç boyunca beni memnun eden son derece yetenekli genç oyunculardan oluşan bir grup seçtim. Bu kadar iyi oyunculara sahip olmasaydım hiçbir şey olmazdı. Bazılarını daha önceden tanıyorum, bazılarıyla ilk kez tanışıyorum. Onlar olmadan hiçbir şey yapılamazdı. İki kuşağın birleşimi en çok sevdiğim ve en çok keyif aldığım şey oldu.
Savaş ve Barış zamanla ilgili bir hikâye, tüm romanı bir geceye sığdırmak neredeyse imkânsız. Bana önemli görünen bölümleri seçtim. Bu iki kelime, Savaş ve Barış, etrafımızda güçlü bir şekilde yankılanıyor. Yoko Ono ve John Lennon tarafından tutulan posteri sık sık görüyorum – SAVAŞ SONA ERDİ (WAR IS OVER). Dünyada durum böyleyken, bana öyle geliyor ki bizim posterimiz BARIŞ SONA ERDİ diyor.”
Oyun, 4-7 Ekim, 11-14 Ekim 2023 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde.
İyi seyirler…
Savaş ve Barış Romanı Hakkında
Tolstoy’un 5 yılda yazdığı Savaş ve Barış, Rusya’nın 1805 ile 1820 yılları arasındaki durumunu resmeden görkemli bir anlatıdır. Rus aristokrasisinin gerçekçi bir şekilde tüm detaylarıyla anlatıldığı roman çıktığı andan itibaren geniş kitlelere ulaşmayı başarmış ve nesiller boyunca okunmuştur.
Romanın ana eksenini Napolyon’un Rusya’yı işgal etmesi ve Moskova’yı kuşatması oluşturur. Napolyon’un orduları tüm Avrupa’yı kasıp kavurmuş sıra Moskova seferine gelmiştir. Tarihin gördüğü en büyük savaş Rus toplumunu beklemektedir.
Lev Tolstoy, hem Moskova’yı hem de St. Petersburg’u, hem soylu toplumu hem de köylülüğü, hem savaş hem de barış zamanlarını ustalıkla göstermeyi başarmıştır. Romanda yer alan 600’e yakın karakter 19. yüzyılın başındaki Rus toplumunun panoramasını oluşturmaktadır.
19. Yüzyıl Rusya’sına bakıldığında toprak sahibi temelli, otokrat bir sosyal yapı ve yönetim görülür. Romanın anlattığı dönem Rus toplumu için bir geçiş dönemidir. Feodal yapılar zayıflamakta, Aydınlanmanın getirdiği fikirler toplumda daha fazla kabul görmektedir.
Romanda etkili sosyal gözlemler yer alır, özgür irade problemi gibi felsefi meselelere değinilir. Tolstoy’un Kırım Savaşı’ndaki deneyimi, romanda canlı savaş sahnelerinin ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Savaş ve Barış’ın savaş sahneleri, Tolstoy’un romanını Rus kültüründe vatana duyulan yurtsever sevginin simgesi haline getirmiştir.