Güçlü yönetmenlik ve güçlü oyunculuk performansıyla dikkat çeken ‘Zuhal’ Foça’daki bağımsız film günlerinde gösterildi…
Nazlı Elif Durlu’nun birçok festivalde beğeniyle karşılanan ve ödüller kazanan ilk uzun metraj filmi ‘Zuhal’, Beşkapılar’da 5 Gece 3. Phokaia Bağımsız Film Günleri’nde sinemaseverle buluştu.
41. İstanbul Film Festivali’nde en iyi senaryo, en iyi kurgu ve en iyi ilk film; 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödüllerini kazanan ‘Zuhal’in Foça Beşkapılar Kalesi’ndeki gösteriminin ardından Yönetmen Nazlı Elif Durlu ve başrol oyuncusu Nihal Yalçın, izleyicilerle sohbet etti ve sorularını cevapladı.
Nazlı Elif Durlu; “Doğru bildiğinin arkasından giden herkes Zuhal”
Filmin hikayesine kendisinin tanıştığı bir karakter üzerinden yola çıkarak başladıklarını belirten Nazlı Elif Durlu, ‘‘Hikayeyi dinledim ve neden beni ilgilendirdi diye düşünmeye başladım. En baştaki sorum, “eğer ben onun yerinde olsaydım ne yapardım” oldu. Ve buradan çıkarak senaryoyu yazmaya başladım. Çekimler başlamadan bir yıldan fazla süre önce, senaryo üzerinde çalışırken bir anda “Nihal Yalçın” dedim. Çok erken bir aşamada Nihal Yalçın’a kendisiyle çalışmak istediğimizi söyledik… Film sadece apartmanda geçtiği için çok önemliydi. O apartmanı çok aradık. Senaryoda o evin nasıl olacağına dair çok çalıştık. Apartman bulunduktan sonra da evlerin içlerini de ona göre şekillendirdik. Toplam yapım aşaması 5 yıl sürdü. Ciddiye alınmama pratiği olan herkes Zuhal. Yani bir şekilde irade gösterip doğru bildiği şeyin arkasından giden herkes Zuhal… Dolap erkek arkadaşın hediyesiydi, erkek arkadaş doğal olarak Zuhal’in hayatında var olamayan bir karakter ve eve sığmayan bir dolap göndererek kendi varlığını hissettirmeye çalışıyor. Sonra da Zuhal onu işlevselleştiriyor. İçerisine girip ağlamayı seçiyor. Evde tek başına yalnızken bile kendini saklama ihtiyacı duyuyordu’’ dedi.
Nihal Yalçın; “Senaryoyu çok sevdim”
En iyi kadın oyuncu ödülünü alan sevilen oyuncu Nihal Yalçın, ‘‘Senaryoyu okuduğumda çok sevdim. Sürekli iletişim halinde kaldık. Ben şimdiye kadarki oyunculuk kariyerime baktığımda birçoğunun bende olduğunu, oynarken fark ediyorum. Bir şey okuyup çok istediğimde oynuyorum. Çünkü oyuncu da oynarken bambaşka bir şey katıyor. Sadece yazılan gibi olmuyor. Gerçekten inanmadığım, görmediğim yani gerçekten çok iyi bir senaryoda bu ben değilim dediğim de oldu; oynarım, ama olmaz dediğim de oldu. İçgüdüsel ve biraz da tecrübe ile ilgili olarak doğru rolleri seçtiğimi düşünüyorum’’ dedi.