Bu sorunun cevabını öncelikle stil sahibi olmanın önemine değinerek cevaplamaya başlayalım.
Stil sahibi olmak neden önemlidir?
Kıyafetlerimiz bizim adımıza dış dünya ile ilk iletişimi kurar. Sosyal çevremizle iletişim kurabilmenin önemli araçlarından biri de kıyafetlerimizin vereceği mesajı bilmektir. Bu konuda ilk adımınızı atmak adına size yardımcı olabilecek bazı konseptler vardır.
Bunlardan biri; fiziksel görünüşünüzle stiliniz arasında denge yaratmaktır. Ayrıca sözsüz mesaj da oluşturabilmek gerekir. Kişilik özellikleriniz ile giyiminiz arasında uyum sağlamak ve bir armoni yakalamak da bu konseptlerden biridir. Örneğin ruhunuz sade, pastel tonlar ve dingin detaylar ile mutlu oluyorsa bol detaylı ve renkli kıyafetler sizin, kişiliğiniz ile uyuşmayacaktır.
Peki, stil oluşturmanın en sağlam temeli nedir? Stil oluşturmak için standart bir liste yoktur. Belli temel kurallar vardır. Bunlar; altın oran (bir bütünün parçaları arasındaki uyum), vücut proporsiyonu (1/3 oranında), psikoloji gibi unsurlardır. Stil, kişilik ve giyim arasında uyum yaratarak oluşturulur. Stilinizi oluştururken öncelikle kişiliğinizi ve vücudunuzu doğru tanımlamanız gerekir. Yani en basit hâliyle ifade edelim: “Sadelik mi coşku mu sizi mutlu ediyor?” veya “Vücut tipiniz nasıl?” gibi soruların yanıtını vermelisiniz. Bu sorularınıza aldığınız cevaplarla yaşam tarzınızı, hayat duruşunuzu ve doğru renkleri harmanlayarak zevklerinizle süslemektir stil yolculuğu.
Örneğin. Canlı renkleri seven, balık etli bir yapınız var. Bir bankada çalışıyor ve zevkinizi yansıtmayı seviyorsunuz. Kendiniz olmaktan taviz vermeden yaşam tarzınızla zevklerinizi, çok keyif alarak birleştirebilirsiniz.
Kıyafetlerimiz, sosyal ilişkilerde iletişim kurar. Bu nedenle kişilik ile giyim şekli arasında uyum yaratmak çok önemlidir. Burada da Yin-Yang yaklaşımı devreye girer.
Kişilik ve Giyim Uyumu
Üzerine basa basa yeniden belirtmek isterim ki; kıyafetlerimiz, dış dünyamız yani sosyal hayatımız ve bizim aramızda sözsüz iletişim kurar. Doğru iletişim kurabilmek için de denge esastır. Bu dengeyi kurmak için zıt kutupların müthiş uyumunu anlatan Çin felsefesi Yin-Yang’ı kullanmak harika sonuçlar getirebilir. Stil yolculuğunun temel yapıtaşıdır Yin-Yang kullanmak. MÖ 2800 yıllarına dayanan Yin-Yang felsefesi, her şeyin iki kutuplu olduğu fikrine dayanır. Bu kutuplar birbirine karşıttır ve aynı zamanda birbirine muhtaçtır. İyi ile kötü, gece ile gündüz gibi. Biri olmadan diğeri var olamaz.
Kavramdaki Yin kelimesi pasif dingin enerjiyi temsil eder. Yavaş ve rahat hareketler; dinlendirici, rahatlatıcı ve yenileyiciyi enerjiyi anlatır. Yang ise aktif enerjidir. Parlak ışıklar, güçlü sesler ve canlı renkler ile sembolize edilir.
Yin-Yang felsefesini (zıt kutuplu felsefenin) kişisel özelliklere göre her birey kendi stil haritasına dereceli olarak nasıl yansıtabilir. Yin-yang felsefesini stil haritanıza taşırken bu renkli dünyanın içine kendinize has ve kurgulanması son derece keyifli formüller yapılandırdığınızı hayal edeceksiniz. Bu hayaller de zamanla tarzınızı belirleyecek. Böylelikle kendi başınıza stilinizi oluşturabilmenin keyfine varacaksınız.