Her derdinizi, tasanızı, üzüntünüzü, kısa süreliğine de olsa geride bırakabildiğiniz, yanında ya da oradayken, kendinizi koruma altında hissettiğiniz birileri ve ya bir yerler olmalı hayatınızda…
Kısa molalar…
Azıcık, bir süreliğine de olsa geride bırakılan acılar, dertler, sıkıntılar, alınan derin nefeslik anlar olmalı mutlaka yaşamda…
Hayatın kendisi çok zor ve karmaşık…
Bir saniye sonrası belirsiz…
İnsanlık ölmüş…
Depremler, doğal afetler…
Ekonomik sıkıntılar…
Özel hayatla ilgili üzüntüler…
Ve Ölüm acısı…
Boğulacak gibi olduğumuz zamanlara inat; Yanındayken şuursuzca gülebildiğimiz insanlar, her şeyi geriye attığımız yerler olmalı hayatımızda…
İlla tatil yapmak değil benim dediğim…
Alt komşunun balkonu belki…
iş yerinde yanınızda oturan arkadaşınızla bir Sultanahmet gezisi belki…
Annenizi kolunuza takıp Eminönü- Üsküdar vapurundan martılara simit atmak belki…
Oturduğunuz yerde ilk yeşil alana kendinizi bir termosla atıp gökyüzüne bakmak belki…
Sokakta sevgi aranan bir köpişi, kediyi sevmek belki…
Bir kafeye tek başına gidip Türk kahvesi içmek belki…
Derin derin denize bakmak belki…
Size ne iyi gelecekse, bir hafta tatil yapmışsınız gibi…
Her şeyi bir anlık geride bırakarak AN’a odaklanmak…
Oturduğunuz yere göre, size iyi gelenlere göre bir soluklanma molası,
Her şeyi geride bırakıp düşünmeden…
Ne zor zamanlardan geçtik, hatta geçemedik hala…
Yalandan mutluluk olur mu?…
Olmaz… Olamaz…
Ama anlık mutluluklar yaratabiliriz kendimize…
Ayrıca; Hiçbir yerde yazmaz mutluluğun ne kadar süreceği…
Ve, Hiç kimse bilemez mutluluğa ne kadar kaldığını ve ne zaman başlayıp, biteceğini…
Dertler kısa süreliğine dursun durduğu yerde… Mutlu olmak, mutlu ölmek önemli…
Hadi sevdiklerimize sarılıp bize iyi gelenin peşine düşelim hep birlikte kısa süreliğine…
Herkes kalbinin renginde yaşar hayatını ve kendi rengini bulaştırır etrafındakilerede…Siyahın asaletini sadece kıyafetlerimizde gördüğümüz, bembeyaz insanlara yolumuzun çıktığı, cıvıl cıvıl rengarenk bir hafta diliyorum hepimize 🤍