2022 yılında sürdürülebilir yaşamı desteklemek amacıyla kurulan ve gezegenimizi, toplumumuzu ve insanlığı tehdit eden meselelere multidisipliner bakış açısıyla gönüllüler ve bağışçılar katkısıyla çözümler bulmayı hedefleyen Etki Çemberleri Vakfı, ilk çember buluşmasını deprem temasıyla gerçekleştirdi. Maslak Good Spaces’te gerçekleşen ‘Deprem Ülkesi Olarak Ne Yapmalıyız’ çember serisinin ilk ortak akıl toplantısına akademisyenler ile sivil toplum ve özel sektör kuruluşlarından liderler katıldı.
Etki Çemberleri Vakfı Kurucusu Aylin Gezgüç, ‘’Etki Çemberleri Vakfı olarak, etki güçlerini ülkemizin ve gezegenimizin öncelikli sorunlarına çözüm bulmak için kullanmak isteyen kişi ve kurumları buluşturan bir çalışma modelimiz var. Yaşadığımız büyük felaket sonrası hızla harekete geçerek, ilk çemberimizi deprem temasıyla oluşturduk. Depremin yıkıcı etkilerinden korunmak için yapılacak çok şey var. Daha güçlü ve onarıcı bir gelecek için herkesi etki gücünü kullanarak, çemberin etrafında yer almaya davet ediyoruz’’ dedi.
Bugünü ve geleceği şekillendiren yerel ve küresel meselelere, çağın gerektirdiği yetkinlik ve sunduğu fırsatlarla yaklaşarak birlikte çözüm bulmak amacıyla 2022’de kurulan Etki Çemberleri Vakfı, ilk çember buluşmasını deprem temasıyla İstanbul’da gerçekleştirdi. Sürdürülebilir yaşamı desteklemek üzere multidisipliner bakış açısı ile çözümler oluşturmayı hedefleyen Etki Çemberleri Vakfı, 10 ili etkileyen deprem felaketinin ardından alanlarında uzman ve lider 50’yi aşkın ismin bir araya geldiği bir toplantı düzenledi. Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerin yıkıcı sonuçları ve olası Marmara Depremi’nin yaratacağı etkiler dikkate alınarak düzenlenen ‘çember’ toplantısında sivil toplum, akademi ve iş dünyasından liderler ‘Deprem Ülkesi Olarak Ne Yapmalıyız’ sorusuna yanıt aradı.
‘Etkili hayırseverlik’ misyonu ile faaliyetlerine başlayan Vakfın ilk toplantısında topraklarımızın yüzde 96’sının deprem tehlikesine sahip bölgelerde olduğu ve nüfusun yüzde 98’inin ise bu bölgelerde yaşamını sürdürdüğü gerçeğinden yola çıkılarak, hepimizi çok etkileyen “Deprem ülkesiyiz” tanımı etraflıca tartışıldı.
Fayda odaklı oyuncuları aynı çember etrafında bir araya getirerek temel meselelere çözüm aramak için kurulan Vakıf hakkında Aylin Gezgüç şu bilgileri verdi: ‘’Vakfımız, gezegende ve yereldeki tüm canlıların yaşam kalitelerini iyileştirmek, daha iyi bir bugün ve gelecek tasarlamak üzere harekete geçen bireyleri bir araya getiren bir bağışçılar topluluğu. Sivil toplumu ve sosyal girişimleri bağışları ile etki odaklı destekleyecek birey ve kurumlara, konusunun uzmanı olan akil kişilere açık davetimiz var. Gönüllüleri de içine alan sistemler kurarak, tüm katılımcıların çözüm için birlikte yol almasını sağlıyoruz.’’
‘’10 il ve köylerinde onarıcı gelecek yaratmak mecburiyetindeyiz’’
Ülkemizin tektonik konumu itibariyle yıkıcı etkileri olan fay hatları üzerinde yer aldığına dikkat çeken Aylin Gezgüç, Türkiye’nin tehlike haritası incelendiğinde geçmişten günümüze yaşanan depremler, heyelanlar, erozyon, su baskınları, kaya ve çığ düşmeleri gibi doğal afetler arasında yarattığı yıkıcı etki açısından %yüzde 61 ile depremin birinci sırada geldiğini hatırlattı. 6 Şubat’ta yaşanan ve sonrasında da artçı ataklar ve yeni depremlerle devam eden felaketin yarattığı sonuçların bir daha ortaya çıkmaması için bir ortak akıl çemberi oluşturmayı hedeflediklerini söyleyen Gezgüç, ‘’Ekibimiz sahada ve İstanbul’da bölge ihtiyaçlarına destek veriyor. Bir yandan da bilimin ışığında kısa, orta ve uzun vadeli hedefler için çalışıyoruz. Depremden etkilenen 10 il ve köylerinde onarıcı bir gelecek yaratmak mecburiyetindeyiz. Aynı zamanda Marmara Bölgesi’nin deprem kırılganlığını azaltıcı ver sürdürülebilir yaşamı güçlendirici adımları da kolektif bir bilinç ile hayata geçirmenin gerekliliğini görüyoruz. İlk toplantımızı birbirimizi, sahayı ve ihtiyaçları dinlemek, iş birliği ağını oluşturmak ve ortak vizyon ile kolektif hareketi bir araya getirmek için düzenledik. Deprem ülkesiyiz tanımını daha iyi anlamak ve bu tanıma uygun işbirliği ağı oluşturmak üzere, deprem ülkesiyiz ifadesini çembere aldık. Bu buluşmalar yüz yüze ve online olarak devam edecek ve sonuçlar raporlanarak kamuoyu ile paylaşılacak.’’