Türkiye’de bir ilke imza atarak yazar ve okurları zoom üzerinden kapalı bir oturumda biraraya getiren D&R, edebiyat dünyasının büyük ilgi göstermesi üzerine geleneksel hale getirdiği söyleşilerinde bu kez Ahmet Ümit’i ağırladı. Polisiye denince akla ilk gelen isim Ahmet Ümit, yeni kitabının müjdesini verdi. Nevzat Başkomiser bu kez ülkenin en önemli sorununu çözmeye çalışacak.
Pandemi döneminde yazarların ve okurların buluştuğu sohbetlerini zoom üzerinden kapalı oturuma taşıyan D&R, birbirinden ünlü yazarları sevenleriyle bir araya getirmeye devam ediyor. Geleneksel hale gelen D&R’ın bu projesi, yazarları daha yakından tanımayı sağlarken kitap sevgisini aşılamayı, sanat ve edebiyata olan ilgiyi de artırmayı amaçlıyor. Türkiye’nin dört bir yanından, farklı mesleklerden ve yaştan herkesin yoğun ilgi gösterdiği online söyleşiler, yazar adaylarına da rehber niteliği taşıyor.
D&R, son olarak gerçekleştirdiği söyleşide “Beyoğlu Rapsodisi”, “Sultan’ı Öldürmek”, “İstanbul Hatırası” gibi kitaplarıyla büyük yankı uyandıran Ahmet Ümit’i ağırladı. D&R Kurumsal İletişim Direktörü Nalan Demircioğlu’nun moderatörlüğünü yaptığı sohbette Ümit, onlarca seveninin en merak edilen sorularını yanıtladı.
“Heyecanlı ve tez canlı olmam polisiye yazdırdı”
Türkiye’ye polisiyeyi sevdiren Ümit, söyleşiye neden bu türde eserler yazdığını anlatarak başladı. Ümit, “Benim seçimim değildi. Ama sıkıcılıktan kurtulmam lazımdı. Edebiyat çok işlevlidir, eğlendirir, hoşça vakit geçirtir, zamanı unutturur. Ben bir Agatha Christie ya da polisiye romanı elime aldığımda yaşadığım hayatı adeta unutur ve o romanın sayfaları olayları arasında kaybolurum. Dedim ki; madem başkalarının kitaplarını okurken kayboluyorum o zaman yazarken de kaybolacağım eserler yazmalıyım. Çok sıkılan heyecanlı, tez canlı bir adam olmam ve yaşadığım hayat polisiye yazmama neden oldu” dedi.
“Nevzat, benim özelliklerimi taşıyor”
Her yazar kitabına kendinden birşeyler katar diyen Ahmet Ümit “İster korkunç bir şahsiyet, ister korkak ya da çok iyi biri olsun, her karakteri kendi içimizden çıkarırız. Başkomser Nevzat, benim yarattığım bir karakter; hepsi olmasa da benim özelliklerimi taşıyor. Orada bir polis karakter yaratıyoruz ama süper kahraman olmasını değil, sadece insan olmasını istiyorum. Kusursuz insan yok. Böyle biri ancak karikatür olur. Nevzat’ı seviyoruz çünkü o da bizim gibi bir insan” dedi.
“Annem, masallarıyla yaşamaya devam ediyor”
Ahmet Ümit, kendi romanları arasında en sevdiği ve farklı bir yere koyduğu kitabı ise şöyle anlattı: “25 kitabım var. Aslında hangi kitabımın daha iyi olduğuna tarih karar verecek. Ben öldükten sonra hangi kitabım okunursa o en iyisi olacak. Ama benim için özel olan kitap; ‘Masal Masal İçinde’. Çünkü içindeki masalları annemden dinledim. Annem ne yazık ki hayatta değil ama anlattığı masalları bugün Türkiye’de hatta farklı ülkelerde çocuklar okuyor. Bu kitap annemden bana kalan bir yadigar.”
“Aracım cinayet fakat asıl anlatmak istediğim; fikir”
Bir cinayet hikayesi yazarken nasıl plan yapıyorsunuz, katili nasıl seçiyorsunuz sorusunu Ümit, “Cinayetten önce anlatmak istediğim; fikir. Kavim’i yazarken; Mardin’i anlatmak istiyordum çünkü bu topraklarda çok farklı kültürler var. Mor Gabriel Manastır’ı var, Hristiyanlığın önemli kaynakları var. İlk kilise Antakya’da kurulmuş, bunu da bir cinayet vasıtasıyla anlatabilirim dedim. Böylece merakımı anlattım, yoksa asıl amacım cinayet anlatmak değildi. Cinayet aracılığıyla Anadolu’daki kültürün, toprakların, uygarlıkların ne kadar zengin ve önemli olduğunu anlatmak istedim. Bunları anlatmak için cinayetler kurguluyorum” şeklinde yanıtladı.
“Ümit’in, cezaevinde bir mahkumla olan anısı duygulandırdı”
Ahmet Ümit, bir okuruyla unutamadığı anısını şöyle anlattı:“Hapishanede konuşmalar yapıyordum. Üsküdar’da bir kadın cezaevine gittim ve Beyoğlu Rapsodisi kitabım üzerine bir söyleşi yaptım. Bir kadın mahkum bana çok teşekkür etti ve dedi ki; ‘Ahmet Bey ben 11 yıldır hapishanedeyim. 11 yıldır dışarıyı, bu duvarların dışını ve sadece cezaevinin nakil araçlarını, tel örgülerinin arasından gördüm. Fakat sizin bu Beyoğlu Rapsodisi kitabını okurken, üç gün Beyoğlu’nda yaşadım. Üç gün mahkum olduğumu unuttum. Beyoğlu’nun renkli sokaklarında, insanlarla dolaştım ve sizin kahramanlarınızla beraber 3 günlük bir hayat sürdüm. 3 gün de olsa beni bu mapus hayatından kurtardınız, özgürlüğümü verdiniz.’ Bu anıyı hiç unutamadım.”
“Ümit’ten yeni bir kitap ve dizi müjdesi”
Ümit, “Şu an Başkomiser Nevzat’ın yeni romanını yazıyorum. Bu çok önemli bir roman olacak çünkü Nevzat bu romanda karısı ve kızının katillerini bulacak ve şu anda ülkenin de çok önemli bir sorununu çözmeye çalışacak” dedi. Bugüne kadarki tüm Nevzat karakterlerinin içinde olacağı yeni dizi projesinden bahseden Ümit, “Dijital platformda bir dizi hazırlığı içindeyiz. Daha önce Nevzat karakterini Uğur Yücel, Çetin Tekindor ve Altan Erkekli canlandırdı. Şu an kim oynayacak bakıyoruz. Birçok oyuncuyla görüşüyoruz. Netleşince platformu ve kimin oynayacağını duyuracağım” açıklamasında bulundu.
“Okumadan yazamazsınız”
“Yazmak isteyen arkadaşlarıma söyleyeceğim şey çok basit; yazın, hemen yazın. Yazar olmaya karar verdiğimde bir yazara aynı soruyu sordum, o da bana o kadar çok şey söyledi ki onları yapmaya kalksam ben yazamazdım. O yüzden yazmak isteyen arkadaşlarım, hemen derhal şimdi yazın ama yazarken diğer yazarları okumak lazım. Sanat hakkında bilgi sahibi olmak, felsefe okumak lazım. Sadece yazarak, başkalarını okumadan, sanatla ilgilenmeden, felsefe bilmeden, dünyayı tanımadan ne yazabilirsiniz ki? Kendinizi, hayatınızı, bunlar bir süre sonra biter. Bütün dünyayı anlatmak, farklı karakterler yaratmak, ülkeler anlatmak gerek ve bunun yolu da bilgi edinmekten geçer”