Zatürrenin “küresel sağlık” sorunu olduğuna dikkat çeken Solunum Derneği TÜSAD, hava kirliliği ve sigaralı ortamların bu hastalığa zemin hazırladığını vurguladı. Zatürreden ölümlerin düşük gelirli ülkelerde 5 yaş altını, yüksek gelirli ülkelerde ise 69 yaş üstünde sıkça görüldüğünü belirten TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Emel Ceylan, “50 yaş üstü yetişkinler arasındaki tahmini 1,6 milyon pnömoni ölümünün neredeyse yarısı hava kirliliği ve sigaradan kaynaklanıyor” dedi.
Pnömoni (zatürre), en çok ölüm ve sakatlığa yol açan akciğerlerin enfeksiyon hastalığı olarak biliniyor. Her yıl “Dünya Zatürre Günü” etkinlikleri bu yıl “Zatürre herkesi etkiler” temasıyla düzenlenerek bu konuda farkındalık oluşturulmaya çalışılıyor. Bu ciddi ancak önlenebilir hastalıkla ilgili olarak bir bildiri yayınlayan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) İnfeksiyon Çalışma Grubu, zatürrenin dünyada her ülkeyi etkileyen bir “küresel sağlık” sorunu olduğuna dikkat çekti.
COVID-19 ZATÜRRE YÜKÜNÜ ARTIRDI
TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Emel Ceylan, COVID-19 pandemisinin, iklim değişikliğinin ve savaşların birleşik etkilerinin zatürre hastalığın milyonlarca insanı enfeksiyon ve ölüm riskine soktuğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “İki yılı aşkın süredir etkisini devam ettiren COVID salgını, 2021’de solunum yolu bulaşıcı hastalığı nedeniyle zatürreden tahmini ölüm yükünü 6 milyona çıkarmıştır. Başka hiçbir enfeksiyon bu ölüm yüküne neden olmaz.”
HER 13 SANİYEDE 1 KİŞİ
Zatürreden her yaş grubunu da etkilendiğini Prof. Dr. Emel Ceylan, bu konuda şu bilgileri verdi: “Zatürre, 5 yaşın altındaki tüm ölümlerin yüzde 14’ü ve 1 ila 5 yaş arası çocuklarda ise tüm ölümlerin yüzde 22’sinden sorumlu tutuluyor ve 2019’da 740 bin 180 çocuğu öldürdüğü raporlandı. Dünya çapında 2,5 milyon ölümle birlikte her 13 saniyede bir kişinin öldüğü tahmin ediliyor. Yine de pnömoni, ihmal edilen bir hastalık olmaya devam ediyor. Aşılama oranlarının düştüğü, gıda kıtlığı nedeniyle artan yetersiz beslenmenin olduğu bölgelerde ve yemek pişirmek ve ısınmak için kirletici yakıtların kullanıldığı evlerde yaşayan çocuklar özellikle savunmasız durumda. UNICEF, oksijen ve antibiyotikler de dahil olmak üzere bu çocuklara ulaşmak için acil önlemler alınmazsa çocuk ölümlerinde patlama olacağını öngörüyor.”
DÜNYA KİRLİ HAVA SOLUYOR
“Düşük gelirli ülkelerde, zatürreden ölümlerin yükü orantısız bir şekilde beş yaşın altındaki çocuklara düşerken, yüksek gelirli ülkelerde bu yükü 69 yaş üstü yetişkinler omuzluyor” diyen Prof. Dr. Emel Ceylan, şunları aktardı: “50 yaş üstü yetişkinler arasındaki tahmini 1,6 milyon pnömoni ölümünün neredeyse yarısı hava kirliliği ve sigaradan kaynaklanıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verileri, dünya nüfusunun neredeyse tamamının (yüzde 99), WHO kılavuz sınırlarını aşan ve yüksek düzeyde kirletici içeren hava soluduğunu belirtiyor; bu maruziyetten en çok etkilenenler ise düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamakta olan kişiler.”
ÖNLENEBİLİR VE TEDAVİ EDİLEBİLİR
Bulaşıcı olması nedeniyle özellikle çocuklarda ve yaşlılarda bağışıklığı zayıf olan kişiler için ölümcül bir hastalık olan zatürrenin sıklıkla önlenebilir ve genellikle tedavi edilebilir olduğunu vurgulayan Ceylan, şu noktalara dikkat çekti:
- Çocuklarda hastalığı önlemek, çocuk ölümlerini azaltma stratejisinin önemli bir bileşenidir. Çocukların aşı takviminde olan Haemophilus influenzae tip b (Hib), pnömokok, kızamık ve boğmacaya (boğmaca) karşı bağışıklama, zatürreyi önlemenin en etkili yoludur. Yeterli beslenme, -yaşamın ilk 6 ayında sadece anne sütü ile başlayarak- çocukların doğal savunmasını geliştirmenin anahtarıdır. Zatürreyi önlemede etkili olmasının yanı sıra, bir çocuk hastalanırsa hastalığın süresini kısaltmaya da yardımcı olur.
- Erişkin aşılamasında COVID 19’a karşı aşılanma kadar influenza aşılanmasının önemini tekrar vurgulamak lazım. Gribi önleyici aşılama, toplu yerde yaşayan, bakımevleri, kreşler ve sağlık çalışanlarına her sezon başlangıcı öncesi yapılmalıdır. Kronik akciğer, kalp hastaları ile diyabet, böbrek yetmezliği, kanser hastaları gibi bağışıklık eksikliği olabilecek hastalar da aşılanmalıdır. Bu yolla hem grip virüsüne bağlı zatürre gelişimi ve ölümler azaltılabilir, hem de COVID-19 enfeksiyonu ile karışabilecek klinik tablolar önlenebilir.
- İç mekân hava kirliliğinin önlenmesi gibi çevresel faktörleri ele almak ve kalabalık evlerde hijyenin düzeltilmesini teşvik etmek, el yıkama ve temasla bulaşın önüne geçilmesi yönündeki çabalar hastalığı önlemede yararlı olabilir. Her hastanın sağlık çalışanından ya da hastalık şiddetliyse bir sağlık kuruluşundan doğru türde bakıma erişmesini sağlamaya odaklanılmalıdır. Tedavide uygun antibiyotik ve gerekli durumlarda sıvı ve oksijen tedavisi gibi destek tedavilerin zamanında ve yeterli düzeyde verilmesi kötü sonuçların önüne geçebilir.