Zorlu geçen bir kışın ardından nihayet ilkbahar günleri geldi. Cemreler düştü, bahar dalları çiçeklendi. Güneş bir başka parlıyor. Hafiften esen bahar yeli yüreklerimizi ısıtmakta. İzmir’de kısa süren bahar, ardından sıcak yazı sürükleyecek…
Tüm olumsuz koşullara rağmen bu sayılı günlerin tadını çıkarmalı, bir kuşun kanadına takılıp, ruhumuzu özgür bırakma şansımızı kullanmalıyız. Çevremizde uyanan doğa gibi, bizler de bu mevsimin tadını çıkarsak, çiçeklerin renklerinde, kokularında kaybolsak…
Bahar kutlamalarının en renklisi, Holi Festivali, sanırım. Çok popüler antik bir festival.
Bahar’ın gelişine selam vermekle kalmıyor, iyiliğin kötülüğe karşı zaferini, sevgiyi ve bağışlayıcılığı simgeliyor. Sadece Hindistan değil, Asya’nın diğer ülkelerine yayılmış, Güney Afrika, Malezya, Birleşik Krallık, ABD, Kanada ve Fiji’de de diaspora tarafından kutlanıyor… Son yıllarda festival, bahar, aşk, eğlence ve renklerin kutlaması olarak Avrupa ve Kuzey Amerika’ nın bazı bölgelerine yayılmakta. Eğer konu iyilikse, sevgiyse, doğaysa, şükürse, varsın daha hızlı yayılsın!
Festival kutlamaları da bahar kadar renkli ve eğlenceli. Holi ‘den bir gece önce öncesinde ateşler yakılır, ardından Holi- hai bağırışları yükselir, şeytan savuşturulur. Ertesi sabah “renk festivali” başlar, insanlar birbirlerini ıslatır ve renkli tozları birbirlerine atarlar, su tabancaları, su dolu balonlar da kullanılır. Renk savaşları sokaklarda, parklarda sürer gider. Bu arada gruplar davullar ve diğer müzik enstrümanlarını taşır, şarkı söyler, dans ederler. Filler bile bu şenlikten nasibini alır, çeşitli çiçek motifleri ile boyanırlar.
Hint mitolojisinde, kötülük kralı olmadan önce, Hindu Tanrısı Brahma tarafından ölümsüzlükle ödüllendirilen Hiranyakaşipu, kibrine yenik düşer, herkesin yalnızca kendisine biat etmesini ister. Onun bu isteğine karşı gelen oğlu Prablah’ı öldürmeye çalışsa da kız kardeşi Holika, Prablah’ı korumak için kendini ateşe atar. Böylece iyilik kötülük karşında bir zafer daha kazanır. Her yıl Holika’ nın ruhu için yakılan bu ateş iyiliğin, her zaman ve her yerde kazanacağının sembolüdür. Holi, baharın gelişini, kışın sonunu ve sevgiyi kutlar, unutmak ve en önemlisi affetmek için seçilmiş şenlikli bir gündür. Aynı zamanda bu festivalde iyi bir bahar hasat sezonunun başlangıcı da kutlanmaktadır.
Renkler de bu festivalde alışılmışın dışında anlam taşırlar. Kırmızı masumdur. Yeşil canlılık ve enerjiyi temsil eder. Mavi sakinliği ve huzuru. Sarı ise dindarlığı.
Holi, baharın bayramıdır. Renklerin bayramıdır. Gelişen teknoloji ve zor yaşam şartları ile savaşmaktan yorulan insanların sevgiye, güzele, iyiliğe duyduğu büyük özlemin dışa vurulmasının bir göstergesi olarak, bence çok manidardır.
Hepimizin çocukluk yıllarında dinlediğimiz iyilik ve kötülüğün çatıştığı ve hep iyiliğin kazandığı masallar vardır. Büyüdükçe, yaşamla ilgili deneyimler kazandıkça, gerçeklerin hiçte öyle olmadığını anladık. İyilik, masallarda kaldı mı ne, ya da içimizdeki saf çocuğun kocaman yüreğinde? “Güneş Işık ve sıcağından yarar sağlamak için kendisine yalvarılmasını beklemez. Sen de güneş gibi ol, beklenilen iyiliği senden istenmeden yap” diyor bir düşünür…
İnsan, iyiyi ve kötüyü yapma imkanına sahiptir, bu güçle dünyaya gelmiştir. Yaptığımız her eylem, alışkanlıklarımız, edindiğimiz değerler, irademiz, arzularımız, dileklerimiz bizi daima bir seçime yönlendirir. Kendi mutluluğunu elde etme içgüdüsüyle yapar seçimini insanoğlu… Erdemli bir insan olmak, iyilik yönünde evrensel değerlere sahip olabilmekten geçiyor kanımca. Aslında belki de iyinin zıddı olmak dışında bir özelliği olmayan kötülük Evren’de gerçekte yoktur. Ancak insan iradesiyle seçip yaparak kötülüğün ortaya çıkmasına neden olur maalesef… Afrika’da, Uzakdoğu’da, Latin Amerika’da ve yanı başımızdaki Ortadoğu’da yaşanan savaşları, açlık ve sefaleti, haksızlıkları biliyoruz; kötülüğün hâkim olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu kötülüğün kaynağı niteliksiz insanlar ve güç onların elinde…
Çocuklarımıza armağan edebilecek bir dünya yavaş yavaş yok olmakta. Tehdit büyük.
Bizler iyiliğe inanırsak ve olan bitene seyirci kalmayıp harekete geçersek bazı şeyleri değiştirme şansına sahibiz. Umut daima vardır, yeter ki biz ona sıkı sıkı tutunalım.
Bahar çiçeklerinin kokularını dört bir yana saçması gibi, iyilik bu bahar da yeniden doğacak, cıvıl cıvıl renklerin sihri dünyamızı güzelleştirecek, sevginin ışığı yüreklerimizi aydınlatacaktır. İyilik ve sevginin zaferi karanlıkları elbet bitirecektir…