Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nin (İPM) COVID-19 salgını döneminde gerçekleştirilen panellerden yola çıkılarak hazırlanan “Salgın, İklim, Toplum” kitabı raflarındaki yerini aldı.
İPM Kentleşme ve Yerel Yönetişim Koordinatörü Ayşe Köse Badur tarafından yayıma hazırlanan kitapta, salgının ilk gününden itibaren dünyadaki ve özellikle Avrupa Birliği ve Türkiye’deki ekonomik ve sosyal etkileri, olağanüstü kriz koşulları altında insan davranışları, salgın ile iklim krizinin birlikte ilerleyişi gibi konular tartışılıyor.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), salgın koşullarında dünyanın, toplumların ve bireylerin durumunun değerlendirildiği çok sayıda panel düzenledi. Bu panellerden yola çıkılarak hazırlanan ve Metis Yayınları’ndan çıkan “Salgın, İklim, Toplum” kitabında ilk günlerden başlayarak salgının dünyadaki ve özellikle Avrupa Birliği ve Türkiye’deki ekonomik ve sosyal etkileri, olağanüstü kriz koşulları altında insan davranışları, salgın ile iklim krizinin birlikte ilerleyişi ele alınıyor. Ayrıca; devletlerin ve uluslararası kurumların salgını yönetmedeki başarı ve başarısızlıkları, aşılama, komplo teorileri, salgının ekonomi politiği, göçmenler ve işsizler, salgın koşullarında sosyal güvenliğin, eşitlik, adalet ve temel özgürlüklerin durumu, bütün dünyada dijitalleşmenin artışı ve iş süreçlerindeki değişim ve Türkiye bağlamında din ile siyaset arasındaki ilişki tartışılıyor.
İPM Kentleşme ve Yerel Yönetişim Koordinatörü Ayşe Köse Badur tarafından yayıma hazırlanan kitap; “COVID-19 Salgınında Bilimsel Gelişmeler”, “COVID-19 Sürecinde İnsan ve Psikoloji”, “COVID-19 ve İklim Krizi”, “COVID-19 Salgını Esnasında Türkiye ve Dünya Siyaseti” temalı dört bölümden oluşuyor.
Sabancı Üniversitesi İPM Direktörü Fuat Keyman kitabın ön sözünde, “Belirsizlik, hız, risk, türbülans” kavramlarının son 20 yıldır, küreselleşme üzerine yapılan çalışmaları ve tartışmaları şekillendirdiğini ve anahtar kavramlar olduğunu belirterek şu değerlendirmelerde bulundu: “Belirsizlik, hız, risk ve türbülans derecesi yükseldikçe, güvensizlik, endişe, korku duyguları artıyor ve yaygınlaşıyor. Küreselleşen dünya yerel-ulusal-bölgesel düzeylerde yönetimi çok zor olan bir dünya; kurumlara, ilişkilere, farklılıklara güvenin çok azaldığı, bireylerin yarından ve gelecekten korktuğu ve “güvensiz ve endişeli vatandaşlar”a dönüştüğü bir dünya. Böyle olduğu için 2001 yılındaki 11 Eylül terör saldırılarından başlayarak bugüne kadar ve giderek artan bir şekilde küreselleşmenin çoklu krizlerini toplumsal yaşamın her alanında, insani güvenlikten devlet ve ulusal güvenliğe kadar uzanan geniş bir yelpazede yaşamaya başladık. Salgın, İklim, Toplum, küreselleşen dünyanın çoklu krizlerine ve ülkemizin yaşadığı zorluklara ve risklere etkin yanıt verme yollarını ve politika önerilerini tartışıyor”.