Danıştay 10. Daire’sinin aldığı karara göre devlet madalyalarındaki Atatürk kabartması çıkarıldı. Ayrıca Andımız da artık okullarda okunmayacak.
Bu kararlarla ilgili yine aklımda deli sorular uçuşuyor…
Evet, bu coğrafyadan var olduğundan beri –haddim olmayarak tarih dersi verecek olursam- kimler geldi, kimler geçti. Ancak halen yürürlükte olan 1982 tarihli Anayasa’nın 66. maddesine göre, “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür” tanımı yapılmıştır. Bu durumda “Türküm” demeyi sakınca sayanlar, kendilerini bu topraklara zaten ait hissetmediklerine göre Türk değildir. Yok, Türk topraklarının bütün sınır kapılarını dünyaya açıp ülkeyi birleşmiş milletlere çevirmeyi düşünüyorsanız, o başka.
“Doğruluk” vazgeçilemeyecek güzellikte bir ilkedir. Shakespeare’in dediği gibi “hiçbir miras doğruluk kadar zengin değildir” ya da Hz. Ali’nin “özü doğru olanın sözü de doğru olur” sözünü unutturacak kadar mı saptınız doğruluktan?
“Çalışkanlık” ise günümüzde çok göreceli bir hal aldı, haklısınız! “Çalış çalış nereye kadar?” Oysa Mustafa Kemal Atatürk; “Türk, aklını kullan, çalış, güven” anlamındaki “Türk, öğün, çalış güven” ilkesi ile milletini nasıl da güzel çalışmaya yönlendirmişti…
Bugün öyle mi? “Çalış”, üniversiteye gir, mezun ol, KPSS’ye gir. Olmadı, atama bekle… Gençlerimizin hayalleri ile gerçekleri arasındaki mesafe gittikçe artıyor ve en güzel yılları gelecekleri için duydukları derin endişe içerisinde geçiyor.
Kısacası bu işler hiç de göründüğü kadar kolay değil. Hal böyle olunca da hamuduyla götürebilmek için gerçekten çok çalışmak gerekiyor!
Canım ne gerek var “ilkeli” olmaya…
Küçüklerimizi koruma atlına almak mı kaldı?
45 öğrenciye tecavüz edilirken ilgili devletin bakanının “bir kere yaşanmış bir olay” dediği ve çocuklara uygulanan cinsel istismarların önüne geçilemediği bu ülkede haklısınız, “küçükleri korumak” kelimenin tam anlamı ile unutulmuş hatta gözardı bir ilkedir.
“Büyüklerimizi saymak” mı dediniz?
EYT’liler’in (emeklilikte yaşa takılanlar) ülkesidir bu ülke. Yaşı kaç olursa olsun iş ve aş için çalışmak zorunda olan ve iş bulamayanların olduğu gibi, çiftçisine “artistlik yapma, ananı da al git” denen canım memleketimde hangi büyük saygı görüyor?
2002 yılından bu yana 273 kuruluşta hisse senedi veya varlık satış-devir işlemleri yapıldı. Bu kuruluşlardan 268’inde kamu payı kalmadı. 1986 yılından AKP’nin iktidara geldiği döneme kadar 8.2 milyar dolarlık özelleştirme yapılırken, 2002’den günümüze toplam 62 milyar dolarlık satış gerçekleştirildi.
Fabrika kuran fabrikalar gitti: 2003 yılında iki kamu şirketi, Ortadoğu ve Balkanlar’ın en büyük tezgah üreticisi TAKSAN ile sanayi tesisi imalatı yapan GERKONSAN satıldı. Aynı yıl Türkiye Denizcilik İşletmeleri‘ne ait limanlar, SEKA‘nın kağıt fabrikaları ve kamu arazileri de satılarak toplam 187 milyon dolar gelir elde edildi.
Parçalana parçalana verildiler: TEKEL‘in alkollü içecekler bölümü 292 milyon dolara satılırken, gübre üreten şirketler ve onların fabrikaları özelleştirildi. Eti Bakır 21.8 milyon, Eti Krom 58 milyon, Eti Gümüş 41.2 milyon ve Eti Elektrometalurji 15.3 milyon dolara satıldı. Çayeli Bakır İşletmeleri 49.2 milyon dolara, Karadeniz Bakır işletmeleri Samsun İşletmesi 11.1 milyon BET Kütahya Şeker Fabrikası 23.8 milyon dolara, Amasya Şeker 1 milyon 250 bin dolara özelleştirildi. Doğalgaz dağıtım şirketleri ESGAZ 43 milyon dolara, BURSAGAZ 120 milyon dolara satıldı. Sümer Holding bünyesinde yer alan fabrika arazileri de tek tek satıldı. 44 milyon dolara satılan Sümerbank Bakırköy İşletmesi‘ni ve 27 milyon dolara satılan TÜMOSAN izledi. Blok satıştan toplam 402 milyon dolar gelir elde edilirken, 2004 yılında 689 milyon dolar değerinde tesis, varlık ve arazi satışı gerçekleştirildi. Türk Hava Yolları’nın (THY) hisselerinin yüzde 20’si ise 177 milyon dolara borsada satıldı. 2005 yılında AKP iktidarı toplam 8.2 milyar dolarlık özelleştirme yaparak rekor kırdı. Türkiye’nin en stratejik kurumlarından biri olan Türk Telekom‘un yüzde 55’i 6 milyar 550 milyon dolar bedelle Lübnanlı Hariri Ailesi’ne satıldı. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’ne ait olan İstanbul Hilton Oteli binası ve arazisi 255 milyon dolara, Ataköy Otelcilik 62.7 milyon dolara, Ataköy Marina ve Yat İşletmeciliği 23.7 milyon dolara, Ataköy Turizm ise 33.5 milyon dolara satıldı. 2005 yılının bir başka büyük özelleştirmesi ise 305 milyon dolara Eti Alüminyum‘un satışı oldu. Kıbrıs Türk Havayolları 33 milyon dolara, Adapazarı Şeker Fabrikası 45.7 milyon dolara blok olarak satılan kuruluşlar oldu. AKP, 2005 yılında Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarından TÜPRAŞ ve PETKİM‘in bir bölümünü borsada sattı. Bir gece yarısı TÜPRAŞ‘ın yüzde 14.76’sı İsrailli iş adamı Sami Ofer’e 453 milyon dolar bedelle devredilirken, PETKİM‘in yüzde 35’i 273 milyon dolara halka arz edildi. 2006 yılı özelleştirme çapı açısından 2005’i bir önceki yılı aratmadı. Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşu olan TÜPRAŞ‘ın özelleştirme ihalesi Eylül 2005’te yapıldı ve 4 milyar 140 milyon dolar teklif eden Koç Holding-Shell ortak girişimi ipi göğüsledi. Birkaç gün sonra ise bir başka sanayi devi Erdemir, 2 milyar 770 milyon dolara OYAK Grubu’na satıldı. Başak Sigorta ve Başak Emeklilik‘e mayıs ayında blok olarak 268 milyon dolara özelleştirildi. THY‘nin yüzde 25’i 207.8 milyon dolara borsada halka arz edilirken, TEKEL’in Ankara’daki genel müdürlük binası da 100 milyon dolara TOBB’a satıldı.
Emekli Sandığı’nın sahip olduğu oteller de bir bir özelleştirilirken, Büyük Ankara Oteli 36.3 milyon dolar, Büyük Efes Oteli 121.5 milyon dolar, Büyük Tarabya Oteli ise 145.3 milyon dolara satıldı. 2006 yılında toplam 8 milyar dolarlık özelleştirme yapılırken, taşınmaz ve tesis satışından toplam 710 milyon dolar gelir elde edildi.
2007 yılında AKP, hiç kamu şirketi satmadı. Araç muayene istasyonlarını, taşınmazları ve borsada Halkbank hisselerinin bir kısmını elden çıkartarak toplam 4 milyar 258 milyon dolar gelir elde etti.
Bugün Zorlu Center‘ın yükseldiği İstanbul Boğazı’na nazır Karayolları arazisi 800 milyon dolara, Mersin Limanı 755 milyon dolara, araç muayene istasyonları 613 milyon dolara, Halkbank‘ın yüzde 25’i ise 1.8 milyar dolara satıldı.
2008 yılında iki şirket blok olarak özelleştirildi. Birincisi tıpkı TÜPRAŞ ve Türk Telekom gibi Türkiye’nin en stratejik kurumlarından biri olan Petkim Petrokimya Holding‘di. 30 Mayıs 2008 günü imzalanan sözleşmeyle Azerbaycan devlet şirketi Socar, Petkim’i 2 milyar 40 milyon dolara satın aldı.
TEKEL’in sigara bölümü ise 24 Haziran 2008’de 1 milyar 720 milyon dolara satıldı. Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş’nin (ADÜAŞ) sahip olduğu 9 santral ise 510 milyon dolara özelleştirildi.
2009 yılında ise 2 milyar 270 milyon dolar değerinde özelleştirme işlemi gerçekleştirildi. Yapılan satışlarda en büyük kalemi elektrik dağıtım şirketleri oluşturdu. Başkent Elektrik 1 milyar 225 milyon dolara, Sakarya Elektrik 600 milyon dolara, Meram Elektrik ise 440 milyon dolara satıldı.
Blok olarak satış yapacak kamu şirketi sayısı azalınca, ilerleyen yıllarda tesis ve varlık satışına ağırlık veren AKP hükümeti, kamu arazilerini, fabrikaları, enerji üretim santralleri ile dağıtım şebekelerini elden çıkardı. Devletin yapacağı yatırımları ise özel sektöre ihale eden AKP, seçtiği işbirliği yöntemiyle de ülkenin geleceğini sayıları iki elin parmaklarını geçmeyecek şirkete adeta ipotek ettirdi.
Üçüncü Havalimanı, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü, Avrasya Tüneli ve şehir hastaneleri başta olmak üzere yap-işlet-devret modelli projelerde işletici firmalarla yapılan sözleşmelerde günlük veya yıllık olmak üzere yolcu, araç ve hasta sayısı garantisi verildi.
Atatürk Orman Çiftliği’ndeki bazı alanların kiralanması ve Kanal İstanbul projeleri ise zaten hepinizin yakın tarih olmasından dolayı malumudur.
Bıkmadan usanmadan parsel parsel yok edecek kadar özünüzden de çok seviyorsunuz yurdumuzu ve milletimizi(!)
Ülkümüz tabii ki yükselerek ileri gitmektir!
Cumhuriyet’in kanatları olan Atatürk’ün uçak fabrikalarını 1954’te kapatıp traktör fabrikasına dönüştürmek yükselmek değildir.
Şimdi ise “Ey Büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim” demenin sizin nezdinizde yalan olduğunu Atamızın madalyadan kabartmasını silmek ve Andımız’ı kaldırmakla göstermiş oldunuz.
Ama siz ister Andımızı ister madalyadan kabartmasını kaldırın, Bizler için Andımız yeminimiz ve gelmiş geçmiş, varlığı yaşayacak olan tek lider Mustafa Kemal ATATÜRK’tür!