Ekonomik anlamda hazırlıksız yakalandığımız şaşırtıcı günlerden geçiyoruz. Ülke ekonomisini yönetmek için bir politika uygulanmıyor. Günlük parasal kaynak bulmak üzerine kurulmuş tüccar mantığı uygulanıyor. Para gelsin de nereden gelirse gelsin düşüncesiyle iş iyice çığırından çıktı. Planlanmayan yarınlar hemen geldiği için ekonomi içinden çıkılamaz bir hale geliyor.
Kâğıt fabrikalarını kapattık, şimdi kâğıt bulamıyoruz.
Şeker fabrikalarını kapattık, şeker karaborsaya düştü.
Buğday deposu Anadolu’ya buğday ekmedik, savaşa giren Rusya’dan buğday bekliyoruz.
Tekstilde kumaş dâhil her şeyi ithal ediyoruz ki Adana pamuk ovasıydı eskiden.
Şimdi gayrimenkul sektörü dalgalanıyor. Ev fiyatlarının bir hafta içinde yüz-ikiyüz arttığını gördük sonra rakam yükseldikçe yükseldi. Gayrimenkuldeki bu kontrolsüz fiyat artışı en çok kiracıları etkiledi. Maaşları tutarına yaklaştı kiralar. Geçinecek mi, kira mı ödeyecek şaşırdı kiracılar.
Ev sahipleri eski kiracıları çıkartıp evlerini daha yüksek fiyattan kiraya verme derdinde. Büyük şehirlerden insanlar kaçmaya başlayacak çok yakında. Aileler kiraları ödeyemedikleri için bir araya gelmek zorunda kalacak. Aynı evde anne baba gelin damat kız oğul hep birlikte yaşamak zorunda kalacak insanlarımız.
Kiralık ve satılık ilanları ülke genelinde 3 gün uzadı. İlanı paylaştıktan sonra İstanbul’da 39 günde, Ankara’da 31 günde ve İzmir’de 47 günde ilan işlem görüyor. Satan çok kiraya vermek isteyen çok fakat karşılığı yok.
Satıcının çok güçlü olduğu, sözünün geçtiği piyasada alıcının fazla bir havası kalmadı. Para bende ister alırım ister almam diyen alıcılardan, aman daha fazla yükselmeden hemen alayım durumuna dönüldü.
Birkaç gün önce yaşadığım bir olayı anlatayım; bir ay önce 950 bin TL ilanda olan bir daireye gelen müşteri, 10 bin TL indirim yapabilmek için pazarlık yapmaya kalkışınca daireyi vermedik. Aradan kısa bir zaman geçtikten sonra aynı dairenin fiyatı 1.250.000 TL oldu ve yine aynı müşteri geldi ve yine pazarlık yapmak istedi ve yine kabul etmedik. Dairenin şu an ki fiyatı 1.375.000 TL oldu.
Eski kuralların geçerli olmadığı bir dönemdeyiz. Eskiden pazarlık yapılırdı, belli bir rakam indirim olurdu ve ortak bir noktada buluşulurdu. Eski alışkanlıklar nedeniyle pazarlık yapmak isteyenler sürekli yükselen rakamlara alışamadı.
Günümüzde pazarlık kalmadı, çok hızlı hareket edip hemen anlaşma yapılması gereken günlerden geçiyoruz. Öyle naza çekeyim, çok alıcı gibi görünmeyeyim, pazarlık yapayım derseniz kaybedersiniz.
Hızlı piyasada hızlı karar almanız ve uygulamanız gerekiyor artık!
Kiracılarla ilgili ise devlet tedbir almalı tez vakitte. Mülk sahiplerinin kararına kalırsa rakamlar enflasyonun üzerinde yükselmeye devam edecek ki ev sahipleri de haklı, insanların en temel ihtiyacı barınmadır ve parasını mutlaka öder. Enflasyon karşısında cebindeki parası eriyen ev sahibi de en temel ihtiyacımız olan barınma üzerinden zararını karşılamaya çalışıyor.
Bu şekilde birbirini daha da içinden çıkılmaz sorun haline getiren kısır bir döngü oluşuyor.
Yabancı satışı durdurulmalı,
Konut stoku arttırılmalı,
Kira artışları kontrol altına alınmalı…
Günü kurtaran ticari hamlelerle devam edildiği sürece soruna çözüm bulmak zor.
Kredi çekin, borç harç alın ve hemen bulduğunuz uygun fiyatlı evi alın derim. Bir yıl sonra iyi ki ev almışız diyeceksiniz.
Benden söylemesi….