Ömürlük bir sevda mıydı beklediğiniz?
Zamanların ötesinde…
Yıldızların üstünde…
Gökyüzü kadar sonsuz…
Denizler kadar engin…
Anne kadar dingin…
Baba kadar güvenli…
Bir ömür sürecek…
Ömürlük bir sevda mıydı beklediğiniz?
Bulabildiniz mi hayatınızın sevgisini?
Ya da neydi sevgide aradığınız?
Kendi kafanızda yarattığınız
kahraman mıydı beklediğiniz?
Yoksa o kahramanın ta kendisi miydi karşınızdaki?
Sadece güven miydi istediğiniz?
Yoksa ayaklarınızın yerden kesilmesi mi?
Realist misiniz sevgide?
Sevgide realist olunur mu peki?
Sevmek mi daha önemli?
Mantık mı?
Hala bulamadınız mı?
Bulup bırakmadınız mı?
Bu sorularla kaç kez yüzleştiniz hayatınızda?
Aradığım sevgiyi buldum dediğinizde kaç kere sükut-u hayale uğradınız?
İlk aşkınızla mı evlendiniz?
Karşılıklı bir sevgi miydi yaşadığınız?
Karakterinizin değiştiği, asla yapmam dediğiniz neleri yaparken buldunuz kendinizi?
Ya da egolarınızdan neleri kaybettiniz?
Kaç gece ağladınız aşk acısıyla?
Sevildiğinizi iliklerinize kadar hissetmek mi istediğiniz?
Sevmek mi? Sevilmek mi daha cazip peki?
Kendinizden ödün vermez misiniz?
Sevgide kural olmaz diyenlerden misiniz?
Sevgiliniz için nelerden vazgeçersiniz?
Ya da bir şeylerden vazgeçmenizi isteyen biri sevdiğiniz olamaz mı?
Üzdüğünüz de üzülür telafi eder misiniz?
Yoksa ne yaşanırsa yaşansın ben haklıyım diyenlerden misiniz?
Ya da insan sevdiğini üzmez mi?
Kaybetmek midir sizi acıtan?
Kaybetmiş olmak mı?
Vazgeçmek mi?
Vazgeçilen olmak mı?
Ne fark eder gitti giden diyenlerden misiniz?
Gururdan dönmeyenlerden mi?
Aşkta gurur olmaz diyenlerden mi?
Tüm bunları çözümlediğimizde ve ne istediğimizi bilip, akışa bıraktığımızda geliyor gelmekte olan…
Ve gerçek sevgi…
“SEVGİ VARSA”
Kurallarınız değişiyor aslında…
Sorularınız… Cevaplarınız…
Sevgi varsa büyük konuşmamak lazım asla…
Bütün bunları, eskiler anladığı ve orta yolda buluşabildikleri için sağlam temellere oturuyormuş ilişkiler…
Ve uzun soluklu oluyormuş evlilikler…
Şimdi ki ilişkiler ve sosyal medya aşklarında ise;
Sorulara cevaplara gerek yok…
Gündüz konuşup, gece randevu ayarlandıysa tanımaya gerek de yok…
Rüzgar o gün nerden eserse…
Sonrası mı bitmek bilmez kadın şiddeti, cinayetler, boşanmalar, aldatılmalar ve dejenere çabuk tükenen sabun köpüğü ilişkiler…
Üzülmek yok…
Sadakat yok…
Paylaşmak yok…
En önemlisi Sevgi yok…
Her şey varmış gibi ama yok…
Karşılıklı fedakarlığın olmadığı, tek tarafın çabaladığı ilişkiler yürümüyor hiçbir zaman…
Erkek sinirlenince kadın, kadın bozulunca erkek susmayı bilmeli sanki bazen…
Evet, tartışmalar ilişkinin oturması için gerekli…
Ama kaybetmek istemiyorsanız karşınızdakini, artılar eksilerden fazlaysa, karşılıklı isteklerde de esnemeyi bilmeli sanki yürütmeye gönlü varsa insan…
Yanında eğlendiğiniz, arkadaş olarak sohbet edebildiğiniz, sadece iyi günleri değil kötü günleri de paylaşabileceğinize emin olduğunuz, kendinizi onunla güvende hissettiğiniz bir partner bulduysanız kendinize benden demesi dört elle sarılın ona…
Gerisi teferruat eskiler boşuna dememiş “İki Gönül bir olunca samanlık seyran olur.” diye.
Gerçek sevgi kolay bulunmuyor günümüzde…
Sevgi çözecek her şeyi…
Sevmek iyi gelir her şeye…
Haftaya görüşünceye kadar Aşkınıza iyi bakın…
handeertekin80@gmail.com