Şöyle bir düşün; ne zaman çok yakın bir iş arkadaşının başarısını kutladın? En son ne zaman bir meslektaşının şahane projesiyle, mutlu olup içinden dolup taştın? Bir hatırla bakalım; son olarak ne zaman çok yakın bir dostunun yaptığı bir çalışmasına kendi başarınmış gibi sevindin? En son ne zaman içinde hiçbir husumet kırıntısı taşımadan kalbinle alkışladın birini ne zaman? Peki şunu da bir hatırla bakalım; seni son olarak kimler tebrik etti herhangi bir başarından dolayı? Kutlanmayı beklediğin kişiler var mıydı aralarında? Aradılar mı seni ya da aramış gibi mi yaptılar? Yoksa başarılı olmanın bir yanıyla yalnızlık olduğunu sen de mi keşfettin? Başarının Yalnızlaştıran, uzaklaştıran ve üzerine hazır olmadığın hırçın yükler bindiren çok zor bir kavram olduğunu tatsız tecrübelerinle anladıysan, o zaman sen de hoş geldin bomboş evine, geçmiş olsun sen de eklendin başarının yalnızlık zincirine.
Başarı kavramı kimisi için çok parlak, kimileri için de kaygılandıran bir duygu olabiliyor. Başarılı olma istediği, insanın bir şekilde hayatın içinde ben de varım demesinin somutlaşmış bir yolu aslında. Kendini gerçekleştirme, kim olduğunu anlama, kimliğini kabul ettirme, en ışıltılı şekilde kendini ifade etmenin bir yoluymuş gibi düşünülür. Kimileri sonsuz kere başarılı olma isteği duyarken, kimileri de bir sonraki adımı atmaya cesaret edemez ve hep erteler bile bile başarısını. Çok uzun yıllardır görüşemediğim bir arkadaşımla buluşup, öyle şuradan buradan söyleşirken; Sevda dedi; işimde çok başarılı olduğumu biliyorum; ama terfi almaktan çok korkuyorum ve bu nedenle istemiyorum yükselmeyi. Ben de çok bilmiş bir şekilde; başarısız olmaktan korkuyor olabilir misin? Diye sormuştum arkadaşıma. O da belki öyle olabilir ama Esas kaygım daha başka dedi. Koca bir iç çekerek, Terfi aldığımda, diğer insanlardan gelecek yargılar beni çok ama çok korkutuyor dedi. Ne acayip bir yaklaşım bu diye içimden geçirirken, sordum: Terfi alırsan ne olur ki? Arkadaşım bir süre düşündükten sonra, çok hırslı ve acımasız algılanırım dedi, işte bu olur. Oysa bu şekilde algılanmayı kesinlikle istemiyordu arkadaşım. Çok açık bir şekilde anladım ki; arkadaşım başarısızlıktan değil, tam tersi başarılı olmaktan korkuyordu. Çünkü başarılı olmak, yalnızca bir erkeğin hakkıdır; Bir kadının ise farkıdır. Bu fark öyle olumlu bir fark filan da değil elbette. Hep duyduğun ve artık senin de alıştığın Hırçın, hırslı, titiz ve işte tipik kadın yaklaşımları farkının bir izdüşümü.
Başarılı olmanın kimi insanlar için olumsuz bir anlam taşıdığını söylemek mümkün. Sözgelimi; pek çok gencin lisede çok çalışkan olmaları nedeniyle, kendilerine inek dendiğini ve arkadaşlarının verdiği bu unvanla yıllarca yaşamak zorunda kaldıklarını biliyoruz. Kimileri de bu alaylar karşısında çalışmayı bırakıp, çoğunluk arasına girebilmenin büyüsünü seçiyor tabii. Şimdilerde gülerek hatırladığım, ancak olayı yaşadığım dönemde çok ağladığım minik bir anımı paylaşayım seninle. Lise ikinci sınıftayım ve hafta içine gelen bir doğum günüm var. Son ders ve büyük bir alkış kıyametle, bir doğum günü seremonisi yapıldı bana yaklaşık 75 kişilik sınıfımızda. Çok heyecanlıyım ve çok gururluyum ki, arkadaşlarımla doğaçlama bir son ders töreni yapıyoruz. Şarkılar, türküler kutlamalar ve iyi ki doğdunlar filan; Sınıfımızın en afacan kızlarından biri bana kocaman bir paket uzattı. Çok merak ediyorum; acaba içinde ne var? Oldukça hacimli bir paket. İçimden de geçiriyorum çok zahmet etmişler; zaten hepimiz öğrenciyiz, ne gerek vardı ki böyle bir hediyeye diye. Paketi sakince, zarar vermeden yavaş yavaş açıyorum. Sen de merak etin mi? Evet nihayet paketi açmayı bitirdiğimde, elimde iki koca demet maydanoz ya da nane hatırlıyorum. Ben yıllar sonra bunu gülerek hatırlasam da bu tür deneyimleri büyük travmalar olarak hatırlayan ve belleğine kaydedenler de var. Sen hangi taraftasın?
Bu tür örnekler, başarıya yüklenen olumsuz anlamlar nedeniyle, bazı insanlarda korku yaratabilir. Başarıya yüklenen olumsuz anlamlardan biri; beklentileri karşılayabilir miyim endişesi. Başarılı oldukça yeni talepler ve yeni beklentilerle karşılaşmaya hazır olman gerekir. Bu beklentileri yerine getirebilmen için, öncelikle güçlü bir enerji, uzun soluklu bir çaba ve kıymetli vaktini ayırman beklenir senden. Beklentileri karşılayamama korkusu ise başarısızlık olarak adlandırdığımız durum. Bu beklentileri karşılamaya henüz hazır değilsen, başarıdan korkan insanlardan biri misin diye bir sor kendine. Başarıya yüklenen diğer bir olumsuz anlamsa keyfinin kaçacak olacağını düşünmen halidir. Yani şunu kastediyorum; başarılı olduğunda, yeni sorumluluklar alman ve farklı dünyalara kapılar açman gerekecek. Bu durum yeni davranışlar öğrenmeni zorunlu kılacak. Böylece konfor alanından çıkman gerekecek. Stres düzeyin artacak ve işkolik olacaksın belki. Tüm bu faktörlerin başarını engelleyen faktörler olarak söylenebilir.
Kimi insanlar, başarıyı kendisi için bir tehlike olarak görür. Başarıyla birlikte daha çok göz önünde olman durumu ortaya çıkar. Düşmanların çoğalabilir ve sana dair eleştiriler artabilir. Bu eleştirileri karşılayamayacak ya da düşmanlarla mücadeleyi göze alamayanların başarıdan kaçtığına tanık olabilirsin. Bir de kendi başarısını başka insanların tehlikesi olarak algılayanlar var. Buradaki anlam şu; benim başarım, acaba bir başkasının başarısızlığı anlamına gelir mi? Bu da başarı için tehlikeli bir durum olarak düşünülür. Mesela okullarda yapılan yarışmalar ve ailelerin çocuklarını başka çocuklarla karşılaştırması durumu, başarıya negatif bir anlam yüklüyor.
Başarılı olmayı birine ihanet ediyormuş gibi hissedenler de var. Özellikle zor koşullarda büyüyenlerin başarılı olduklarında, geride kalan arkadaş ve ailesine ihanet ettiği hissine kapıldığını görüyoruz. Başarılar arttıkça, aile ve arkadaşlar arasındaki uçurumun da artmaya başladığını fark ediyorlar. Onlar tarafından bencil olarak etiketlenme duygusu, sarıp sarmalıyor suçlulukla birlikte. Hep bir espri olarak yapılır ama, sen ünlü olunca, zengin olunca bizi unutursun tanımazsın gibi söylemler, bu ihanet duygusunu güçlendirir. Bazen insanlar, ben bu başarıyı hak ediyor muyum diye karmaşık bir sorgunun içinde bulur kendini. Bilinç altında başarılı olmak kim, ben kimim, gibi bir düşünce varsa, bu kişilerin başarılı olmaları çok zor ve nerdeyse imkansızdır. Yani aslında bu durum hayal ettiği başarıyı kendine yakıştıramayan insanın, bu işe hiç kalkışmamasıyla sonuçlanıyor.
Seni başarılı olmaktan alıkoyan muhtemel sebepleri şöyle bir kez daha düşün diye, küçük bir çerçeve çizmeye çalıştım etrafına. Belki yazdıklarımın hiçbiri senin başarıdan kaçma hikayene uymuyor olabilir. O zaman sen de başka anahtarlar kullanıp, kendi başarı korkunun kapılarını kendin arala.
Unuttuğun sırlarınla sahici bir yüzleşmeye başla. Aslında yapıyor olduğun her işte başarı için birkaç önemli anahtar olduğuna inanıyorum. Tüm bu anahtarların başarı için aynı anda bir araya gelmesi gerçek bir mucize olurdu. Bu anahtarlar bir araya geldiğinde, dünyayı değiştiren, dönüştüren ve iyileştiren bir değişimin parçası olduğun bir gezegende bulursun kendini. Bir kere, yaptığın her şeye kalbini koyup onu tutkuyla yapman kullanacağın en büyük anahtar bence. Tıpkı tüm eve girebilmek için açmak zorunda olduğun ilk büyük kapının anahtarı gibi. Mutlaka çalışma prensiplerinin ve kendi içsel etiğinin olmasına özen göstermen sana verilen en kıymetli anahtarlardan biri. Kendi başarına inanman ise anahtarlarından en küçüğü ama en güçlüsü bence. Risk almak ve inisiyatif kullanma anahtarın ise hep seninle olsun. Çevrendeki herkesle Gerçek, içten ve destekleyici ilişkiler kurmak elindeki anahtarların gücünü inanamayacağın şekilde arttıracak bunu bil. Her zaman mükemmeli yapmaya çalışmakla zaman kaybetmek yerine, yapılanlara bolca teşekkür edip, taktir etme konusunda cimri davranmazsan, artık başarı senden korkmaya başlasın sen ondan değil. Şimdi kendine bir iyilik yap ve başarısından haberdar olduğun bir iş arkadaşını, meslektaşını, bir dostunu ya da ilişkin olan herhangi birini kutlamak üzere ara. Hem kendi hırslarından bir soyun ve hem de yüreğini şöyle tertemiz bir tara. Lütfen kızıp öfkelenme bana. Göreceksin ki bu halin bir zaman sonra iyi gelecek sana.
Sevgimle, Sevdamla.