Alışık olmadığımız kadar üretken bir sanatçı olan söz yazarı ve müzisyen Köksal Ekinci, son olarak Cumhuriyet Bayramımıza özel bir video klip eşliğinde yayınladığı Zümrüt Şarkılar adını verdiği albümüyle büyük ilgi gördü. Zümrüt / Sirius (İsis) şarkısının video klibi de Cumhuriyet Bayramı coşkusunu en güzel haliyle yansıtan özelliğiyle herkesi duygulandırdı. Bugünlerde yeni eserleriyle müzikseverlerle buluşmak için geri sayımda olan sanatçıyla keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Geçtiğimiz haftalarda müzikseverlerle buluşturduğunuz Zümrüt Şarkılar albümü hakkında bilgi verebilir misiniz?
“Zümrüt Şarkılar” albümümde 6 şarkı yer aldı. Şarkıların prodüktörlüğünü ve aranjörlüğünü, yeni pop döneminin önemli müzisyen, şarkıcı ve bestecilerinden biri olan Alper Gemici üstlendi. Şarkıların mixleri, yine adından çokça sözettiren müzisyen İlkay Dinsever tarafından yapıldı. Mastering ise ünlü isimlerden Evren Arkman tarafından gerçekleştirildi.
Bu 6 şarkı hangileridir? Neleri anlatıyorlar? Nasıl bir ruh haliyle yazıldılar?
Albümde yer alan şarkılarımın yıldız isimleriyle birlikte bakarsak, açılış şarkım Zümrüt/Sirius(İsis), Sirius yıldızının ve Antik Mısır tanrıçalarından İsis’in temsil ettiği doğum, bereket, birlik ve bütünlük mesajları taşıyan, farklı birçok kültürün uyum ve ahenk içinde, kendi öz değerleriyle ve tarihiyle barışık bir biçimde ‘’mutlu bireyler, mutlu bir toplum yaratır’’ temel değerine dayanıyor. Bişey Demem ki/Orion(Osiris), Orion yıldızının mitolojik kahramanı Osiris gibi, sevginin ilahi bir biçimde vücut buluşunu ve tek bir Aşk’a sadakatle bağlı kalmayı, Anadolu coğrafyasının dillere destan aşıkları Mecnun ve Kerem sembolleriyle ve Karadeniz’in ezgileriyle bütünleşerek, kısa bir şehir dışı yolculuk dönüşünde, mola verdiğimiz zaman yaptığım bir şarkımdır. Yine o eşsiz, büyülü anlardan biridir benim için… Ağlayamam/Venüs(Horus), sözleri dostum Harun Kilci’ya aittir ve ilk elime aldığımda hasret dolu, mektupların ucunun yakıldığı, o naif, saf duygu ve saygı dolu yıllara dokunaklı bir selam gönderen satırları okuduğumda, hemen mırıldanmaya başladığım, sevgi ve Aşk sembolü Venüs’ün bana hediyelerinden birisidir. Evren/Jüpiter(Zeus), sonsuz kaynaktan damlayan, İlahi aşkın en sade sözlerle ve yine eski zamanlarda çocukluğumuzda duymaya alışık olduğumuz, modern bir İlahidir. Vega(Ma’at) ve Altair (Thoth) gökyüzünün en parlak ve büyük yıldızlarından yansıyan şarkılarımdır. Antik Mısır’da Doğruluk ve Adalet tanrıçası Maat’ın tüyü kültünün ve 42 kuralının ekseninde, Vega yıldızının müzikal bir formda kendini anlatma yoludur bu şarkım ve sadece müziği ile anlatıyor bütün bu kavramları albümümde. Aynı şekilde, Zümrüt Tabletler, Mısır Ölüler Kitabı mitindeki Bilgelik, Edebiyat, Simya’nın Tanrısı olarak görülen Thoth’un hikayesine eşlik eden, kartal ile resmedilen Aquila takım yıldızındaki en parlak yıldız olan Altair’in sesidir şarkımdaki notalar ve kadim zamanlarda Çin kültüründe, efsanelere konu olan, her yıl iki yıldızın buluştuğunu günde festivallere ilham veren Vega ve Altair’in ölümsüz aşkına da bir hatırlatma yapıyor.
Albümünüzün ismi neden Zümrüt Şarkılar?
Sevgi, Bilgelik, Ölümsüzlük, Koşulsuz Aşk, Şans, Bereket sembolü olan Zümrüt, tarih boyunca birçok kültürde ve uygarlıkta çok değerli kabul edilen, doğanın bize sunduğu mucivezi yer altı kaynaklarından biridir.
Büyüleyici ve ilham verici güzelliği ile Mısır’dan Peru’ya kadar sayısız efsaneye, pek çok mitolojik öyküye ve edebiyat eserine konu olmuştur.
Zümrüt taşı her kültürde farklı yerlere sahip olmuştur. İlk aklıma gelen mesela renginden ötürü yağmur yağdırdığına inanılırmış.
Zümrüt taşı hakkında çok sayıda, “dev yazılı tabletler” şeklinde efsaneler en çok öne çıkanlar arasındadır.
Yunan mitolojisinde Hermes, Venüs için böyle bir tablet oluşturur.
Mısırlılar, bilgelik tanrısı Thoth’un böyle bir tablete sahip olduğunu söyler.
Müslüman yazarlar, Levh-i Mahfuz’un (Korunmuş Tablet’in, Olan ve olacak her şeyin yazıldığı ilahi levhanın) zümrütten olduğunu belirtirler.
Hz. Musa’nın “On Emir” adlı ilahi kuralları Zümrüt Tablete yazılmış halde Tur Dağı’ndan halkına indirdiği söylenir.
Hadislerde cennet taşı olarak bahsedilir, hatta kültürümüzde zümrüt yeşili, zümrüt kalpli gibi deyimler ile yüzyıllardır önemli bir yer almıştır Zümrüt.
Enerji açısından zümrüdün bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve kalbe şifa olduğu, aşk enerjisi verdiği söylenir.
Merkür ve Venüs gezegenlerinin taşı ve kalp çakrasının da rengi olarak kabul edilir.
Tüm bu öğeler biraraya gelince, albümümün açılış şarkısı olan “Zümrüt/ Sirius (İsis)” in verdiği ilhamla, adını Zümrüt Şarkılar olarak belirledik.
Albümü yayınlamak için özellikle 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını seçmeniz nasıl oldu?
Zümrüt, 3 yıl önce Cumhuriyet Bayramı’nın bitmeyen coşkusu içinde yazdığım şarkılarımdan biridir. Çocukluğumdan bu yana en çok sevdiğim bayramlarımızdan biridir çünkü. Şarkımın sözlerindeki, “mutlu mutlu sevip sevilelim, mutlu mutlu umut ekelim, mutlu mutlu çoğalalım, birlikte yürüyelim” dizeleri, büyük emeklerle varedilmiş Cumhuriyetimizin ne kadar değerli bir hazine olduğunu hatırlatıyor bana her söylediğimde. Çünkü dünyanın en önemli devletleri arasında yer alan Türkiye’mizin, Orta Asya köklerimizden bu yana getirdiği barış, sevgi ve mucizelerle dolu bir kültürün parçasıyız bizler. Şarkımın bugün yayınlanması da, sözleri ve müziğinde coşkuyu, tüm müzikseverler ile paylaşmak isteğime dayanıyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, sayısız medeniyete ve kültüre ev sahipliği yapan Anadolu topraklarını en iyi temsil eden sembol, böylesine çok kültürlülüğün ve çok sesliliğin vücut bulduğu, Türkiye Cumhuriyeti, sonsuza kadar yaşayacak ve biz her sene 29 Ekim’de bir kere daha ne kadar şanslı olduğumuzu, sevgiyle, mutlulukla, coşku ile hatırlayıp, yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz.
Zümrüt / Sirius (İsis) şarkısının video klibi de büyük ilgi görerek, Cumhuriyet Bayramımızın en anlamlı paylaşımlarından biri oldu… Herkesi duygulandıran, Cumhuriyet Bayramı coşkusunu en güzel haliyle yansıtan video klibiniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Parçamın ve video klibimin gördüğü ilgiden, böylesine övgü dolu geriye dönüşler almasından dolayı çok mutluyum. Cumhuriyet Bayramı coşkusunu ve birçok medeniyetin buluştuğu güzel ülkemizin her bir noktasını yansıtmaya çalışan görüntüler eşliğinde şarkım, izleyen kalplere ulaştı. Zaten içten gelen, doğal akışında gerçekleşen bir yaratım sürecinin sahiciliği, nitelikli ve yalın anlatımlar ile sanatseverlere de aynı şekilde dokunabiliyor.
Zümrüt / Sirius (İsis) şarkısının video klibi, sıradışı tasarımlarıyla tanınan sanat yönetmeni Anıl Çezik tarafından hazırlandı. Klipteki kareler Türkiye’mizin tarihi önemini ve coğrafyamızın güzelliklerini yansıtmayı, Cumhuriyetimizin değerlerini vurgulamayı amaçlanarak seçildi. Kurtuluş Savaşımızın sembolü olan şehirlerimizin görüntülerini arşivlerden özenle taradık. Olağanüstü bir mucizeyi simgeleyen Cumhuriyet Bayramımızın ruhunu en sade bir biçimde yansıtmayı amaçladık.
Alışık olmadığımız kadar üretken bir sanatçısınız. Albümleriniz baş döndürücü bir hızla arka arkaya geliyor. Böylesine yoğun bir yaratım sürecini nasıl ilerletiyorsunuz?
2004 yılında yapımına başladığım, başka bir ses tarafından seslendirilen şarkılarımın yer aldığı ilk prodüksiyonumla müzikle profesyonelce ilgilenmeye başlamıştım. Kendi şarkılarını seslendirmeye de 2019 yılında 3 single çalışmasıyla başladım.
Dijital platformlardaki ilk üçlemem “Yas”, “Belki” ve “Dünya”yı 2019’da yayınlamıştım. 2020’de “Sen Ben Oldun” ve “Veda” adlı parçalarımla dinleyiciyle buluştum. Geçtiğimiz Nisan ve Mayıs aylarında “Venüs” ve “Ay’ın Nefesi” adlı parçalarımı yayınladım. “Güneş’in Kalbi” adlı ilk albümüm de gezegenleri ve yıldızları konu alan üçlemenin, İlk Bahar döneminin tamamlanması oldu. Yaz ayları boyunca “Suskun Gönül” ve “Yeni Dünya/Coxa” adlı albümlerimi yayınladım. Son olarak “Zümrüt Şarkılar” adını verdiğim yeni albümümü 29 Ekim Cumhuriyet Bayramına özel olarak yayınladım ve yakında yeni eserlerimle yine dinleyicilerimle olacağımJ
Bu soru birçok röportajımda bana geliyor, bu kadar sıklıkla eserlerimi çıkartmam pek çok kişiyi ve müzik sektörünü şaşırtıyor. Ben yıldızlardan ve gezegenlerden duyduğum müziğimi ve sözlerimi en hızlı şekilde paylaşmayı seçiyorum, belli bir kurala bağlı kalmadan, özgürce içimden geleni yapıyorum ve bu doğal akışı dinleyicilerimle sık aralıklarla paylaşmayı seçiyorum.
29 yıl önce yapım-yönetim asistanlığı ile başlayıp ardından pazarlama İletişimi alanında yıllanmış profesyonel kariyerim sırasında eskilerin hep dediği gibi, aslında anne karnında başlayan müzik tutkumu bugünler için biriktirmişim demek ki. Doğru zaman şimdi… Şarkılarım, sözlerim, müziğim ve sanatım yoluyla sanatseverlerle buluşmayı ve etkileşim içinde olmayı o kadar heyecanla bekledim ki, içimdeki üretim aşamalarının coşkusu ve hep yeni, güncel çalışmalarla müzikseverlere ulaşma isteğim hızlı bir şekilde dışarı yansıyor. Tabii ki yıldızlara ve gezegen hareketlerine paralel bir anlatım bütünlüğünü korumak, Astro-müzik akımının öncüsü olarak da yeni şarkılarla ulaştırmak gerekiyor.
Yakında çıkaracağınız yeni eserleriniz hakkında biraz ipucu alabilir miyiz?
12 Aralık’ta yayınlanacak yeni albümümün adı Orpheus’un Aşkı. Altı şarkıdan oluşuyor… Yine Antik çağlardan beri insanlara rehberlik yapan, yol gösterip ışık tutan kadim yıldızların eşliğinde söylenmiş şarkılarım var bu albümde… Endülüs esintileri, flemenk gitarlar, Anadolu’nun o yürek dağlayan bağlama, kaval ve ney sesleri hep beraber eşlik ediyor bana şarkılarımda. Ana tema olarak, insanlığın yol aldığı tarihsel döngüleri de yansıtmayı hedefleyen, müzikal bir bilinç yolculuğuna çıkaracağım müzikseverleri bu yeni albümümde yeniden.
Dinleyicilerinize buradan ne mesaj vermek istersiniz?
Hep söylediğim gibi, Müzik en güzel, en etkili Dua’dır. Kalplerimizi, ruhumuzu iyileştirir, güzelleştirir, şifa verir. Her anımız eşsizdir, herkes kendi kalbinin şarkısını duymaya ve söylemeye başladığında, bütün dünyayı güzelleştirmek ve dönüştürmek bizim elimizde. Bunu her gün yeniden doğan güneş ile, her nefeste doğan Ay ile hatırlamalıyız tüm hücrelerimizle birlikte.
https://www.youtube.com/watch?v=nyCYeRdAMHQ