Hiçbir şey tesadüf değildir hayatta, her şey ince bir plan dâhilinde yaşanır. Bunu fark ettiğim günden itibaren insanlarla değil hayatla kavga etmeyi bıraktım ve hayatın akışına ahengine uyum sağladım. Kimse üzülmesin kırılmasın gibi bir derdim olmadı o günden sonra.
Kırılması gerekenler kırılmalı, üzülmesi gerekenler üzülmeliydi. Herkes yaşattığını yaşamalıydı ki tekâmüle ermeliydi.
Herkesin yaşamına saygı gösterdim ve aynı saygının iadesini bekledim. Olmuyor mu, gerekiyorsa kırdım, gerekiyorsa döktüm ve döndüm arkamı gittim.
Kimseyi poh pohlamak, hoş tutmak gibi bir zorunluluğum hiç olmadı. Hak eden başımın tacıydı, hak etmeyen ayağımın altını gördü.
Önce sessizce izledim herkesi, sözlerini, gizlediklerini, davranışlarını, zihnini izledim ve insanlara 0’dan 10’a kadar puanlar verdim ve herkesin puanına göre değer verdim öyle davrandım.
10 puanlık dostlarım dualarımda yakınlarımda ömrümde oldu ve olacak daima, diğerleri çemberin dışında…
10 puanlık çevrem beni en iyi tanır, gerisi gösterdiğim yüzüme bakarak sadece yargıda bulunur. Bilmez ki hak ettiği yüzümü görmüştür, hak ettiği tarafımla muhatap etmişimdir.
Sorsanız insanlara onlarca farklı Semra KOSOVALI anlatır, oysa hepsi kendi yargıları, kendi yansımalarıdır. Ben sadece aynalık yapmışımdır.
14 Şubat günü neden mi yazdım tüm bunları?
14 Şubat Sevgililer Günü, sevginin gösteriye döküldüğü gün,
14 Şubat Dünya Öykü Günü, kelimelerimin öykülere dönüştüğü onlarca kitap,
14 Şubat doğum günüm, tam da bu günde tesadüfen doğmuş değilim, ilahi sistemin mükemmel planı nedeniyle yeryüzündeyim. Belki kimilerine bir şeyler öğretmek için belki öğrenmek, görmek, bilmek için yeryüzündeki oyuna girdim.
Keşke gençliğime geri dönseydim hiç demedim, çünkü biliyorum ki yine aynı haltları yerdim.
Yine yanlış dediklerime isyankar olur yine mücadele ederdim, yine yenilir, yine ayağa kalkar, yine 0 puanlıklarla kavgamı verirdim.
M.Ö. 2100 yılında Gılgamış ölümsüzlüğü aramaya çıkmıştı, günümüz insanı da hala aynı arayış peşinde.
MÖ 24. yüzyılda hüküm süren Lagaş’ın kralı Urukagina, tapınak yönetimindeki adaletsizliği fark edip, tarihin ilk devrimini yapmış rüşveti yasaklamış, kadın haklarını koruma altına almıştı. Günümüzde hala aynı konularda mücadelemiz sürüyor.
Binlerce yılın değişmeyen konuları için geriye gidip aynı şeyleri yaşamaya tahammül edilemeyeceğini anladığım günden beridir ki adına dünya dedikleri metaverse’den çıkıp uyanmaya çalışıyorum.
Büyük oyunu görüp çıkışa yaklaşanların bildiği huzura ulaşmanın keyfi tarifsiz, dünyanın afyonuna kapılanlara gülümsüyorum sadece.
Doğum günüm mü?
Kutlu olsun öyleyse, dünyasal görevlerimi yapmış olmanın vicdan rahatlığı değer her şeye…