Beyond to Human olarak kadına karşı pozitif ayrımcılıkla hizmet verdiğimizi bilmeyen kaldı mı? Bizler biliyoruz ki geçmişten günümüze çalışma hayatının bireyler ve emekçiler için yarattığı çeşitli sorunlar ve tehlikeler vardır. Bu sorunlara çözümler ancak, zaman içinde yaşanılarak, tecrübe edinilerek kavramsallaştırılabilmiş. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte çok daha çeşitlenmiş, değişik iş sektörleri ve modern çalışma hayatı, diye tanımladığımız kavram ve bu kavramların yarattığı sorunları ortaya çıkmıştır. Öncelikli olarak bir sorunu engellemenin, sonuçlardan yola çıkarak gerekli tanımları yapmaktır. Çalışanlar üzerinde yarattığı olumsuz etkileri de giderebilmek için mobbing sorununu ana kaynağını anlayabilmek ve buna göre çözüm önerileri geliştirmek gerekir. Mobbing esas olarak işyerinde gerçekleşen baskı ve taciz olmakla birlikte, kişilerin iş yerinde yaşadıkları ciddi piskolojik baskıya bağlı sorunları gündelik yaşamlarına yansıtmamaları mümkün değildir. Mobbing aşağıdaki gibi çeşitli şekilerde gerçekleşebilir. Psikolojik taciz ve şiddet, Ofis içi şiddet, duygusal saldırı ve taciz, Psikolojik yıldırma ve cinsel taciz.
Öncelikle mobinge uğrayanlar, bunu doğru tanımlaya bilmelidirler. Yaşadığım tam olarak nedir? Ülkemizde daha çok psikolojik taciz yada baskı adı altında tanımlanan mobbing kavramının iki türlü gerçekleştiğini görmekteyiz ve işyerlerinde yaşanan psikolojik tacizi dikey ve yatay olarak ikiye ayırmak mümkündür. Dikey psikolojik taciz, üstlerden astlara ya da astlardan üstlere doğru yönelen, aynı zamanda iki yönlü de olabilen psikolojik taciz türüdür. Bazı işyerlerinde iki yönlü mobbing yaşandığı görülse de, çoğunlukla üst yöneticinin yönetim güçünü elinde bulundurması sebebiyle daha çok yukarıdan aşağıya doğru uygulanan ve daha fazla baskı yaratabilecek bir mobbing türüdür.
Yatay mobbing türünü daha vahim olanıdır. ve de çalışanlar üzerinde çok fazla olumsuz etki yarattığı, çalışanların birbirlerine uyguladıkları baskı ve psikolojik taciz durumunda çalışma verimini düşürmekte ve çalışanları mutsuz etmektedir. Ve rekabet kelimesinin yanlış anlaşıldığı günümüz de çalışma koşullarında da rekabetin çok fazla olması aynı görevde çalışan insanları ya da belirli konumda olmak için terfi bekleyen çalışanları, birbirine adeta düşman etmekte ve sürekli birbirlerinin mobbingine maruz kalabilmektedirler.
Kadınlar açısından yatay mobbing türünün daha fazla görüldüğü, bunun sebebinin de birbirlerine etkilerinin zayıftan güçlü olana doğru yönünün ve şiddetinin olmasıdır. Ayrıca kadının- kadına yaşattığı mobing tüeü en acımasız olandır. Ve ülkemizde de çok yaygındır. Hem cinslerini yok etmek, karşı cinsi yok etmekten daha kolay geldiğinden yaşanmaktadır.
Ülkemizde mobbing kavramı kadınlar açısından önemli bir tehdit oluşturduğunu söylememiz gerekir. Kadına yönelik psikolojik, cinsel, fiziksel bir şiddet ve baskılama yöntemi temel olarak çalışma hayatını kadın ve erkek kavramları üzerinden ayırmak, birine diğerinden daha fazla hak taleb etmek belki çok doğru bir yaklaşım değildir. Ancak kadının geçmişte de bir takım fiziksel ve cinsel kimlik üzerinden yaşadığı zorluklar günümüzde dahi yaşadığı zorluklarla ilgili gerekli tedbirleri koşullara göre görev tanımı ile hareket ederek yapmak olumlu bir ayrımcılıktır. Özellikle tükenmeye yol açacak şekilde yapılan mobbinglerde kurban genelde daha “güçsüzleştirmek ve dışlamak” için seçilen kadın olmaktadır. Cinsel kimliği üzerinden belki aşağılama ya da taciz etme yoluyla öncelikli olarak kadınlara karşı uygulanan bir şiddet yöntemi en yaygın yöntem olduğu bilinmektedir.
Ülkemizde Kadınların gerek sosyal hayatta gerek iş ortamında gerekse özel yaşamları ve aile ortamlarında en çok karşı karşıya kaldıkları bazen canlarıyla ödemek zorunda kaldıkları, şiddetin boyutu bilinmektedir. Ve tehditlerin yanı sıra en ağır mobbing cinsel tacizdir. Bu sorun yüzyıllardır kadınların baş etmek zorunda kaldıkları ve ne yazık ki günümüzde dahi önlenemeyen, cinsel tacizi yaşamış bir kadın için hayatının ileri dönemlerin de bile psikolojik açıdan çok kötü etkiler bırakan bir durumdur.
Mobbing yaşayanlar üzerinde yapılan araştırmalar göstermiş ki; yalnız ve diğerlerinden farklı yetilere sahip olan bir kişinin, nazik ve kibar, empati yeteneği gelişmiş kişinin, başarılı bir kişinin yada işe yeni başlayan bir kimsenin, işyerinde psikolojik taciz mağduru olma tehlikesinin daha fazla olduğunu ortaya koymuştur.
Mobbingde sadece iki taraf yoktur. İşyerinde psikolojik taciz, her ne kadar mağdur ve tacizci arasında yaşanan bir süreç olarak ele alınsa da, zaman içerisinde sürece dahil olan tarafların sayısı bu mağduriyetin fakında olan tarafların varlığını da ortaya çıkaracaktır. Yaşanan tüm mobbing sürecine tanık olan ve bu süreci durdurmak adına hiç bir şey yapmayan ya da yapamayacağını düşünen iş arkadaşı, yönetici veya tacizciyi de destekleyen çalışma arkadaşları da süreci daha acı ve ağır hale getirmektedirler.
Tabi ki gelişmiş ve modern ülkeler de çalışma hayatı ve toplumsal yaşam ortamını hukuksal kurallara göre yönlendirmekte olduğundan daha az bu tarz vakalar yaşanırken, hukuki caydırıcı nitelikteki cezalarda etkilidir. Hukuk kurallarında yargılama ve ceza varken, toplumsal normlarda ise, iyi eğitilmiş bireyler, dolayısıyla eğitimli ve örgütlü toplum, kültürel değerlerin oluşturulabildiği işyerleri yaratılması mobbing türü istenmeyen olaylar önlenebilir.
Dünyada ve ülkemizde sanayinin gelişmesi ekonomik değerlerin artması ve modern dünyada çok daha farklı iş kollarının gelişmesi, işçi ve emekçi dediğimiz çalışan kesimin geçmişten günümüze çok çeşitli sorunlarının ortadan kalktığını bize göstermediğini bilmekteyiz. Çalışma hayatında genel olarak var olan zorluklar kadınlar açısından çok daha zor ve üstesinden gelinebilmesi çoğunlukla mümkün olmayan sorunlar olarak karşılarına konulmaktadır.
Zaten toplumsal yaşamda şiddetle sonuçlanan, ayrımcılığa maruz kalan kadınlar, birde kolay yıldırılabilecek zayıf karakterli olarak görüldüğü için erkekler tarafından sürekli bir dışlanmayla ve baskıyla yıldırılmaya çalışılmaktadırlar. Ayrıca cinsiyet durumlarının, cinsel tacize everişli olması onları mobbingci için ilk hedef olarak görmesine sebep olmaktadır. Mobbing kavramının tanımını ve iş hayatına etkilerini, özellikle kadın çalışanlar açısından yaratmış olduğu zorlukları ortaya çıkarmayı amaçladğım bu yazımda, toplumsal huzur ve çalışan verimliliği ve mutluluğu açısından, hiç yaşanmaması mümkün olmasa da arzu etmekteyiz.
Dr. Bahar Zenep Barut.