Canımı yakanlardan intikam almayı düşünmedim hiç, hayat benden daha yaratıcı.
Simone de Beauvoir
Yunan mitolojisinin ilahi intikam tanrıçasıdır Nemesis. Günah işleyenleri, haksızlık yapanları ve hatta Narcissos gibi küstahça kibirlenenleri bile, elbette ki Nyx’in babasız yarattığı çocuklarından biri olan Nemesis cezalandırır.
İsmi, Yunanca ‘’Nemein’’ yani ‘’hak dağıtmak’’ anlamına gelen fiilden türemiş olan Nemesis, insanoğluna haksızlıktan doğan mutluluğun bile bir sınırı olduğunu hatırlatmaktadır ki, gene Antik Yunan’da ‘’kendisinden kaçılması mümkün olmayan’’ anlamına gelen ‘’Adrasteia’’ olarak da anılmıştır.
İntikam almak Antik Yunan’da ve sonrasındaki birçok kültürde ‘’adaletin temeli’’ olarak düşünülmüş ve bu düşünce sonucunda Nemesis’in de haricinde başka tanrı ya da tanrıçalar da yaratılmıştır. Mesela Furies (Erinyes) olarak anılan intikam tanrıçaları, adaleti sağlamak gereğiyle haksızlık yapan ya da suç işleyenlerin peşine düşmekte ve onları yakalayarak cezalandırmaktadırlar. Ama Nemesis, başta da söylediğim gibi ‘’İlahi adalet’’ in sağlayıcısıdır, o kendisinden kaçılamayandır ve o kovalamaz. Siz onun eline ayağına düşüverirsiniz…
İnsanoğlu kendisine haksızlık yapıldığını düşündüğü anda ise bir şekilde ilahi adalete sığınmaktadır. Bu belki de bir nevi gariban avunuşudur ama asıl önemli olan tarafı benim için şudur; karşılık istenmektedir, ceza istenmektedir… Size uygun tavırlar içerisinde olmayan ya da sizin gibi olmayan ya da sizin istediğiniz gibi davranmayan insan gerçekten cezalandırılmalı mıdır? İntikam gözünüzü kör edercesine bütün benliğinizi sardığında, içinizdeki iyilik nereye saklanmıştır? Sizin yargılarınız, bir başkasının cezalandırılması için yeterli bir kaynak mıdır? Tek bir düşünce, tek bir intikam fikri bile bazen olmadık şeylere yol açabilirken, sevgi nereye saklanmıştır? Neden kötü fikirler hep daha baskındır?
Sorular bitmek tükenmek bilmez elbette ama sorular sormaz ve sorularımıza cevap aramazsak, doğrulara ulaşamayız. Bize öğretilmiş olan yanlış yargılardan sıyrılmanın tek yoludur sorgulamak… İşte tam da bu noktada Nemesis’e ihtiyaç duyanlara seslenmek istiyorum; Nemesis’i değil de Afrodit’i çağırın, Eros’un gelip size oklarından birini fırlattığını, aşk yaşadığınızı düşleyin. Zeka ve barışın tanrıçası Athena’dan bilgelik isteyin, Apollon’dan sanat ruhu isteyin, onun sizinle ilgili iyi kehanetlerde bulunmasını dileyin. Dyonisos’tan bir bardak şarap, Demeter’den bereketini isteyin. Ama intikam olmasın arzuladığınız, intikam olmasın ihtiyacınız. Az da olsa sevin; nefret, kin ve intikamla ruhunuzu beslemeyin. Bırakın yerinde kalsın Nemesis, içinizdeki karanlıkla onu uyandırmayın!