Her ülkenin bir geçmişi ve ateşi canlı tutan bir ruhu vardır. Tüm ülke tarihlerine bakın, küllerinden doğdukları bir günü, her yıl anar ve o ruhu canlı tutar. Amerika’nın 4 Temmuz Bağımsızlık günü gibi diğer ülkelerin de ülke olduklarını hatırlatan günleri vardır.
Bunu bilen liderler, kendilerini de anımsatacak bir kurtuluş günü seçer ve o ruhu halka her gün işler. O ruh üzerinden geleceği şekillendirir.
Bizim ruhumuz 19 Mayıs’tır, 29 Ekim’dir, 30 Ağustos’tur ve hepsi Mustafa Kemal ve diğer isimsiz kahramanlara çıkar.
Son yıllarda bu vatanın değerini hatırlatan mücadele günlerini anma programları oldukça sönükleştirildi.
Uzun yıllar sonra ilk kez 19 Mayıs ruhunun 100. Yılı nedeniyle Türkiyem unutulmayacak bir Samsun çıkışıyaptı.
Nasıl güzel manzaralar, nasıl gurur verici anlar yaşandı.
İçimizdeki 19 Mayıs ruhu uyandı, hatırladık bizi biz yapan ateşi!
Türkiye ateşin ortasında bir ülke, öyle değerli öyle kıymetli!
Amerika’nın Pentagon danışmanı 2020 yılına gelindiğinde Ortadoğu’da sınırlar yeniden çizilmiş olacak dediğine ve aslında dediklerini yapmak üzere olduklarına kaç kişi dikkat etti?
Biz iç gündemde seçimlere odaklanmışken, İran’ın Sovyetler Birliğine benzer bir dağılma sürecine girdiğini ve oradaki birçok bölgenin bağımsızlık ilan etmek üzere olduğunu kaç kişi biliyor?
İsrail’in teknolojik olarak şu an en güçlü ülke olduğunu füze atmaya kalksak, kurdukları demir kubbe nedeniyle güle oynaya füzeleri yok edebileceklerini kaç kişi duydu?
Müslüman Mısır’ın, Türkiye’nin karşısındaki cephede olduğunu hangi basınımız yazdı?
Ülkemin içine Afganlı Kazak ve Kırgızlı Iraklı Suriyeli vatandaşların doldurulmasının sebebini kaç kişi çözdü?
Mazbata, Mehter Marşı gibi bir ileri bir geri giderken İstanbul bütçesi hangi kararlarla kimlere aktarıldı?
Hazine, savaş ve afetlerde kullanılan yedek bütçeyi devreye soktu, bunun anlamını çözen kişi sayısı kaç?
Milli Eğitim Bakanlığı muasır medeniyete ulaştıran dersleri seçmeli yapıp, sırat köprüsünü geçme derslerini koyarken geleceği nasıl aydınlatmayı planlıyor kaç kişi sordu?
Seçimi bir taraf kazansa diğer taraf, hırsız sizdiniz bak ortaya çıktı diyecek, diğer taraf kazansa bu tarafa, hırsız sizdiniz asıl şimdi durum ortaya çıktı diyecek, at izi it izine karışacak!
Her türlü sıkıntılı ve zor sürece tepe takla gidiyoruz, bu seçim toplumun yarısını asla mutlu etmeyecek, bunun sonuçları hakkında kaç kişi düşünüp tedbir alıyor?
Durum öyle sanıldığı gibi lay lay lom değil, Aralık ayına geldiğimizde benim bu yazımı hatırlamanızı dilerim.
Samsun, kurtulan kurtarılan şehir olmadı, Kurtuluşun işaret fişeğinin atıldığı şehirdir. Güneşin doğduğu şehirdir. 19 Mayıs’ların şehridir.
Bizim 19 Mayıs ruhu taşıyan Anadolu evlatlarına ihtiyacımız var.
100’ümüz 19 Mayıs’larda ve daima bağımsızlığa bakar, özgürlüğe kenetlidir ruhumuz.
100’ümüz kardeşliğe, aydınlığa, birliğe beraberliğe bakar. Bu umudu hatırlamamız için 1927 yılından bizlere seslenen Mustafa Kemal Atatürk, durumu özetleyip kurtuluşun yolunu da göstermiş.
Bu satırları şifre gibi, mesaj gibi iletmiş geleceğe, içinde 19 Mayıs ruhu taşıyanlar bu yüzden Atatürk’e daha da bağlandılar.
Mustafa Kemal Atatürk sevdası, bedene değil, mesaja, ruha, kurtuluşa, bağımsızlığa olan sevdadır.
“Memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.”
Ey Türk istikbalinin evladı!
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur! (1927)”