Bu ay ki kahramanım benim çok değerli koçluk eğitmenim Hülya Çizikman. Kendisi ile katıldığım bir seminerde tanışmıştım. İsimlerimizin bizlere yüklediği öyküyü izah ediyordu. Bana süre yetmemişti seminerin bitmesine az bir süre kalmıştı kendisi bana mail adresimi sordu ve elindeki mini not defterine yazdı. Seminer bittikten sonra eve döndüğümde Hülya Çizikman hanımın bana mail atacağını aklımın ucuna bile getirmemiştim. Çalışma odamda notebook’umu açıp gelen maillerime göz atarken şaşırdım Hülya Çizikman hanımdan bir mail gelmişti. Ve bana adımın bana yüklediği öyküyü çok güzel anlatan bu mailini almak çok hoşuma gitmişti. Ve bu seminer etkinliğinden sonra yaşam koçluğu eğitimi almaya karar veren ben kendimi Hülya Çizikman Hanım ile Erdem Karagöz Bey in birlikte açtıkları Kronos Akademi de öğrenci olarak buluverdim. Ve zorlu sınavlardan ve koçluk tatbikatlarından sonra benim için çok değerli olan koçluk sertifikasını almayı başardım. Kendisini eğitimime değerli katkıları için teşekkürü borç bilerek ve yaşlı bir öğrencisi olarak sizlere tanıtmak istiyorum.
Gelin Hülya Çizikman hanımın kendisinden mini kariyer öyküsünü dinleyelim:
Yoga eğitimi alarak başladım kendini keşfetme yolculuğuma. 2000 yılıydı. Tam 20 yıl önce. Aynı zamanda profesyonel iş hayatım devam ediyordu. Ardından ilk çocuğum olan İrem geldi dünyaya ve çalışma hayatı sekteye uğradı. Bir karar vermeliydim; ya kariyer ya çocuk. Çocuktan yana kullandım seçimimi. Bir süre işten, iş ilişkilerinden, sosyal çevreden uzak kaldım. Yeni dünyaya gelmiş bebeğimle ilişki kavramını yeniden öğrendim. Karşımda; geceleri ara ara uyanan, sık sık hastalanan, gaz problemi olan ve en önemlisi ne sorunu olduğunu söyleyemeyen bir canlı vardı. Beden dilinin incelikleri bu dönemde keşfettim diyebilirim. Öğretmenim çok iyiydi. Bu arada evde yoga çalışmalarım devam ediyordu. Her bir duygusal sorunum için asana duruşlarım vardı. Bu
Süreçte bir sürü kişisel gelişim kitapları okudum. Ritüeller denedim, onları kendime göre uyarladım. Derken kendime ait teknikler çıktı ortaya.2007 de ikinci çocuğum Aybars dünyaya geldi. Gelmiş olduğum mesafede duraklamaya zaman yoktu. Bu yüzden yoluma bebek bakıcısı ile devam ettim ve kendimi keşif serüvenime bir dizi eğitimle devam ettim. Eğitim süreleri uzundu ve iki çocukla hiç kolay değildi. Sonradan anladığımda çok şaşırmıştım ki, ben eğitimdeyken çocukların rahatsızlanması, ateşlenmeleri v.b. sorunlar benim içten içe duymuş olduğum suçluluk duygusuymuş. Ben çocuklardan uzak kendi eğitimim için zaman harcıyordum, taa derinlerden hissettiğim suçluluk duygusu ayağıma çelme takıyordu. Yılmadım. Her türlü korkuya ve zorluğa karşı yoluma devam ettim. Yoga eğitmenliği, Yaşam Koçluğu, Öğrenci Koçluğu, Biyoenerji uygulayıcılığı, Akrofonoloji, Access bars, Facelift gibi hem zihinsel hem de enerji eğitimlerini sertifikalandırdım.
2010 yılında Kronos Akademi’yi kurdum ve birçok Yaşam Koçu yetiştirdim. Çok sayıda ve değişik bölgelerdeki üniversite öğrencilerimize kariyer günlerinde kariyerlerini nasıl şekillendirecekleri konusunda ışık tutmak için seminerler verdim. Diğer eğitim şirketlerle ortak projelerde çok sayıdaki yöneticilerine, çalışanlarına kendi potansiyellerinin farkına varabilmeleri adına ( liderlik, etkin yöneticilik, satış teknikleri, stres yönetimi, duygu yönetimi ve daha birçok konuda) eğitimler verdim ve hala bu süreç devam ediyor.
Üniversite seminerleri sırasında kullandığım çok sık bir cümle vardı. ‘’ Kendine verdiğin değer kadar değerlisin’’ . Bu hem çok önemli hem de çok değerli bir cümle idi. Gençken çok farkına varılmıyor ama yaş aldıkça farkındalık daha da artıyor ve kendine verilen değerin ne kadar önemli olduğu çıkıyor ortaya. Her düşünce bir enerjidir ve yayılır etrafa. Zihindeki kendi ile ilgili düşünce ne ise çevredekiler de öyle davranır. Ben başarılıyım derken derinlerde bir yerde ‘’ Ben başarısızım’’ inancı varsa, bu inanç davranışları belirler. Bu yüzden kişinin öncelikle diğer kitaplardan önce kendini okuması çok önemli. Yılmadan , usanmadan değerler, inançlar, beklentiler, duygular, korkulardan oluşan üzerinde oturduğumuz benlik sandalyemizin üzerinden kalkıp sağlamlığını kontrol etmekte fayda var. Gençler henüz bunun farkında değiller , yaşları gereği. Onlara tavsiyem ; kendilerini ne kadar genç yaşta keşfederlerse hayatı daha içten, daha ayakları yere basan, kendinden emin, kendinden razı, coşkulu, neşeli ve başarılı yaşama olanakları olur.
Hülya Çizikman hanımın başarılı kariyer yolculuğunu bire bir kendisinden dinlemek ve onun değerli tavsiyeleri sizler için büyük şans. Kendisini tanımış olduğum ve öğrencisi olduğum için çok şanslıyım. Koçluk disiplinini üniversitede öğrenmiştim ama tatbikatını yapmamıştım Hülya hanım bana koçluk yapmayı öğretti. Ve o gündür bugündür kendime koçluk yapıyorum.
Siz değerli okuyucularıma bu ay koçluğun başarılı eğitimcisi Hülya Çizikman’ı tanıttım. Umarım sizlerin kariyer seçimine ışık tutabilmişimdir.
Her şeyin gönlünüzce olmasını diliyorum. Gelecek ay farklı bir branşta başarılı bir bayan kahramanımı tanıtmak üzere, sağlıklı günler dileği ile sevgiyle kalın !