Merhaba sevgili arkadaşlar, bu bölümde Roma- Latin klasiklerinden ve dönemin özelliklerinden bahsedeceğiz.
Roma da ki sanat anlayışı sanatın topluma karşı görevi ve sanat teknikleri etrafında gelişmiştir.
Yunan felsefesi; varlığın asal nedenini ve insanın evrenle ilişkisini incelerken, Roma felsefesi; insanın bu dünyada ki yaşam biçimi üzerinde durmuştur.
Bu dönemde Roma büyük bir imparatorluk olmuştur ama Antik Yunan uygarlığının etkisindedir.
Yunanistan ve İskenderiye önemli kültür merkezleri olmuştur. Bir çok sanatçı Atina ya göçmüştür. Hatta Atina’nın Sicilya seferinde tutsak düşen Grek askerleri Sicilyalılar tarafından Öripides’in oyunlarından parçaları iyi oynadıkları için serbest bırakılmıştır.
İ.Ö 194 yılından itibaren birçok olayı kutlamak amacıyla gösteriler düzenlenmiş. Örneğin, dinsel törenler adına, tapınaklara para yardımı yapan zenginler adına, önemli vatandaşların ölümleri üzerine çeşitli oyunlar düzenlenmiştir.
Bu tiyatro gösterilerini halk o kadar beğenmiş ki Senatörlerin yasaklama isteğine rağmen İ.Ö. 4 y. yıl da gösterilerin sayısı 170 e çıkmış. Tabi Tiyatro Araba yarışları, Gladyatör dövüşleri de gösterilerden bazıları.
Roma sanatının en belirgin özelliği, pratik yarara yönelik oluşudur.
Antik Yunan da şiir ve tiyatroda eğiticilik göz önünde tutulur du Roma da amaç günlük yaşamı kolaylaştırmak, insanı bu yaşama daha iyi uyacak biçimde eğitmekti.
Latin döneminde köylerde grotesk tiplerin olduğu ( ihtiyar, asker, bilgiç, maskara) oyunlar oynanmış. Antik dönemin Mitolojik kahramanları ile alay edilmiştir. Roma komedyalarında iç içe geçmiş dolantılar olur yani bir sorun oluşur, o sorun başka bir soruna neden olur seyirci bunun nasıl çözüme kavuşacağını merak eder. Sonuca düğümlerin çözülmesiyle ulaşılır.
Antik Yunan da oyuncular uzun uzun konuşurken, ve durağan iken, Roma komedyalarında kısa cümleler, ve bol hareket görülür.
Tregegya yazarlarının çoğu Roma dışından gelmişti yada Terentius gibi köleydi. Roma da oyuncularda köleydi.
Roma seyircisi araba yarışları, gladyatör dövüşleri, açık saçık hareketlerin gürültüsünden hoşlanıyordu. Bu yüzden gösterilerin çok abartılı gösterişli olması isteniyordu. Bu yüzden Pompei Tiyatrosundaki bir oyuna halkı çekebilmek için 500 katır, 3000 araba, filler, zürafalar, geçirilmiş, seyircinin beğenisi sağlanmış.
Bu tür beğenisi olan seyirci yüzünden,Latin edebiyatında oyun yazarı fazla yetişmiyor.
Roma ve Latin Edebiyatı dediğimizde;
Tragedya da- Ennius
Komedya da- Platus, Terentius
Şiirde- Ovidius , Vergilius
Hitabette- Çiçero
Felsefe de- Seneca
Önemli kişilerdir.
Ovidius, Aşk sanatı şiirinden küçük bir bölüm okuyalım.
Sevgi düşmüş bana da bu üleştirme de varsın,
Benim de gönlümü onun yayından atılan
Oklar yaralasın, delik deşik etsin.
Ne denli derinden vurursa vursun beni sevgi,
Bir gün gelir çıkarırım acısını kat kat.